Yanlış Algı Uyarısı: Elektrikli Araç Satışları Düşmüyor, Yükseliyor!

Yanlış Algı Uyarısı: Elektrikli Araç Satışları Düşmüyor, Yükseliyor!

Türkiye'de ve dünyada otomotiv sektörünün geleceğini şekillendiren elektrikli araçlar (EV) hakkında son dönemde basında yer alan bazı iddiaların aksine, bu araçların satışları düşmek yerine artmaya devam ediyor. Son iki yıldır pek çok haberde EV satışlarının yavaşladığı, durduğu veya düştüğü yönünde bir algı yaratılmaya çalışılsa da, gerçek veriler bu durumu yansıtmıyor.

Peki gerçekte ne oluyor? Elektrikli araçların satışları her geçen yıl artış gösteriyor ancak bu artışın yüzdesel olarak önceki yıllara göre daha düşük seviyelerde seyrettiği görülüyor. Geçmişte yıllık %50'nin üzerinde büyüme oranları görürken, son birkaç yıldır bu oranlar %25 civarında seyrediyor. Bu durum, yeni bir ürün kategorisinin pazarda yer edinmesi ve yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkan doğal bir matematiksel gerçektir. Bir ürünün satışları arttıkça, yüzdesel büyüme oranlarının zamanla düşmesi beklenir.

Örneğin, bazı ülkelerde elektrikli araç pazar payı hızla artarken, bu artışın yüzdesel olarak önceki rekor yıllara göre daha az olması, satışların düştüğü anlamına gelmez. Aksine, araçların sayısındaki artış devam etmektedir. Bazı ülkeler, elektrikli araçların pazar payında rekor seviyelere ulaşırken, hala %10'dan fazla yıllık satış artışı kaydetmektedir. Bu da satışların arttığını net bir şekilde göstermektedir.

Bu matematiksel gerçeğe rağmen, medya ve bazı çevreler tarafından elektrikli araç satışlarının düştüğü yönündeki yanlış haberler yayılmaya devam ediyor. Oysa gerçekler bambaşka.

Elektrikli Araç Satışlarının Güncel Durumu: Hala Yükselişte

Geride bıraktığımız yılın ilk on ayında küresel elektrikli araç satışlarında %23'lük bir büyüme kaydedildi. Bu rakam, Avrupa'da %32, Çin'de %22, Kuzey Amerika'da %4 ve dünyanın geri kalanında ise %48'lik artışları kapsıyor. İlginçtir ki, bu %23'lük küresel büyüme oranı, geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki %22'lik büyüme oranından daha yüksektir. Bu da satışlardaki ivmenin devam ettiğini göstermektedir.

Bu artış eğiliminde, geçmişte küresel EV satışlarında lider konumda olan bir markanın satışlarındaki düşüşlerin etkili olduğu düşünülüyor. Bu markanın satışlarındaki düşüşler, diğer birçok firmanın elektrikli araç satışlarındaki önemli artışlarıyla dengelenmekte ve genel tabloda EV satışlarının yükselişi sürüklenmektedir.

Aslında, elektrikli araçların daha yavaş bir büyüme oranına sahip olduğu argümanı bile artık geçerliliğini yitiriyor. Bu yılın ilk dokuz ayında, EV satışları geçtiğimiz yıla göre yüzdesel olarak daha fazla artış gösterdi. Ayrıca, toplam satış adetleri de artıyor. Örneğin, 2023 yılında küresel olarak 10,7 milyon adet elektrikli araç satılırken, 2024 yılında bu rakam 13,3 milyona, 2025 yılında ise 16,5 milyona ulaştı. Bu da hem adetlerin hem de büyüme miktarının arttığını gösteriyor.

Elbette, pazarın ilk günlerine ve pandemi sonrası döneme göre büyüme oranları daha düşük olsa da, bu yıl geçen yıla göre daha iyi bir performans sergileniyor. Hatta, ABD'deki vergi indirimlerinin sona ermesi gibi faktörlere rağmen, yıl sonu itibarıyla geçen yıla kıyasla daha büyük bir satış adedi artışı bekleniyor.

İstisnalar Kuralı Bozmaz

ABD'de elektrikli araç satışları, bazı politikalardan ve tarifelerden etkilendiği için dünya genelindeki genel eğilimin gerisinde kalmış olabilir. Ancak yine de bu ülkede yılın başından bu yana %11,7'lik bir satış büyümesi yaşanmıştır. Elbette, bu durum kısa vadede dalgalanmalar gösterebilir.

Örneğin, bir ay içinde ABD'de elektrikli araç satışlarında bir düşüş yaşanmış olabilir. Bu durum, bazı politik kararların (örneğin vergi indirimlerinin kaldırılması gibi) ve benzinli araçların devam eden avantajlarının bir sonucu olarak ortaya çıkmış olabilir. Ancak tarihsel olarak, benzer durumlarda bile elektrikli araç satışlarının genel olarak yükselişini sürdürdüğünü görmekteyiz.

Almanya'da elektrikli araç teşviklerinin ani bir şekilde kaldırılması, satışlarda bir düşüşe neden olmuştu. Ancak bu düşüş kısa sürdü ve satışlar tekrar artış trendine girdi. Bu durum, tüketicilerin elektrikli araçların üstünlüğünü anladıklarında, kısa vadeli engellere rağmen bu araçlara yönelmeye devam edeceklerini göstermektedir.

Bu süreçte, ABD'deki bazı politikalardan dolayı rekabetçi ve uygun fiyatlı elektrikli araçların pazara sunulmasında aksamalar yaşanmış olabilir. Ancak genel eğilim, elektrikli araçların daha iyi bir seçenek olduğu yönündedir ve tüketiciler zamanla bu gerçeği daha fazla fark edecektir.

Benzinli Araç Satışları Düşüyor

İşin ilginç yanı, elektrikli araç satışları artarken, dünyada sadece benzinli araç satışlarının aslında düştüğüdür. Yeni benzinli otomobil satışları, 2017 yılındaki zirve noktasından yaklaşık %25 oranında düşmüş durumda ve toparlanma emaresi göstermiyor. Muhtemelen 2017 yılı, dünya tarihinde satılan benzinli otomobil sayısındaki en yüksek yıl olarak tarihe geçecektir.

Ancak buna rağmen, hemen her haber başlığında elektrikli araçlardaki bir 'durgunluktan' bahsediliyor. Oysa gerçekleşen, bahsedilmeyen 'benzinli araç satışlarındaki düşüş'tür.

Bu veriler kolayca doğrulanabilir niteliktedir. Hangi bölgeye bakarsak bakalım, yılın ilk dokuz ayında elektrikli araç satışları artış göstermiştir. Bu durum, geleneksel olarak araç satışlarının ölçüldüğü yıllık bazda da böyledir ve yanlış haber başlıkları ise ısrarla devam etmektedir.

Bu Yanıltıcı Haberler Neden Önemli? Politikalara Etki Ediyor ve Daha Fazla Kirliliğe Yol Açıyor

Tüm bu yanlış bilgilendirmeler önemlidir, çünkü otomotiv üreticileri ve hükümetler tarafından alınan kararları etkilemektedir. Yanlış haberler, tüketicilerin algısını da bozarak talepte gerçekte olabilecek olumsuz etkilere yol açabilmekte ve bu durum, insan sağlığı ve iklim açısından daha kötü sonuçlara yol açabilmektedir.

Bazı raporlar, bu tür yanlış başlıkların arkasında, üreticilerin düzenlemeleri yumuşatmak ve daha fazla iş yapmaya devam etmek amacıyla gerçeği saptırma girişimlerinin olabileceğini öne sürüyor. Ancak bu durum, hem çevreye hem de insan sağlığına daha fazla zarar vermektedir.

Avrupa'da da benzer bir durum yaşanıyor; otomotiv üreticileri, elektrikli araç yarışında geride kalmamak için AB'den daha fazla süre talep ediyorlar.

Hatta bu durum, Çin'de de kısa bir süre yaşanmış, ancak orada otomobil satıcıları birliği, emisyon standartlarının uygulanmasının ertelenmesi için geçici bir talepte bulunarak, durumu daha fazla benzinli araç satarak düzeltmeye çalışmıştır. Bu, Batılı otomobil üreticilerinin daha uzun süre kirletme taleplerinden farklı bir yaklaşımdır.

Bu yanlış haberler, tüketicilerin elektrikli araç alım kararlarını ertelemelerine neden olabilir ve bu durum, elektrikli araçların hak ettikleri seviyenin altında kalmasına yol açabilir.

Hatta bazı markalar, bu yanlış bilgilere dayanarak planlarını değiştirmektedir. Örneğin, Porsche, düşük talep iddiasıyla gelecekteki elektrikli model planlarını erteleyeceğini açıklamıştır. Oysa Porsche'nin elektrikli araç satışları küresel olarak artarken, benzinli modelleri düşüştedir. Bu durum, üreticilerin bile bu yanlış bilgilendirmelerden etkilenebileceğini göstermektedir.

Toyota gibi elektrikli araçlara daha mesafeli duran firmalar da, elektrikli araç talebi hakkında yanlış beyanlarda bulunarak pil fabrikası planlarını erteleyebiliyor. Bu yanlış bilgiler, medyada da sorgulanmadan yer bulabiliyor.

Bu durum, sadece bu iki şirketle sınırlı kalmayabilir. Stratejik bir hamle mi, yoksa bir mazeret mi olduğu bilinmese de, bu şirketler küresel eğilimin tersine hareket etmektedir.

Daha da önemlisi, bu durum gezegenimiz ve üzerindeki yaşam için iyi değildir. Daha yüksek elektrikli araç satış büyüme oranları, iklim hedeflerine ulaşmak için gereklidir. Kısacası, daha hızlı bir benzinli araç satış düşüşü, tüm canlılar için faydalı olacaktır.

Çevre bekleyemez ve bizler, her gün satılan benzinli araçların egzozlarından çıkan zehri soluyarak 10-20 yıl daha geçiremeyiz. Bu durumun bir an önce sona ermesi gerekmektedir. Ne kadar hızlı hareket edersek, dünyanın karbon emisyonlarını azaltması o kadar kolay olacaktır.

Sonuç: Elektrikli Araç Satış Trendleri Hakkındaki Yalanlara Son Verin

Bu makalenin temel amacı, elektrikli araç satışlarındaki bir yavaşlamadan bahseden medya başlıklarının yanlış olduğunu ve benzinli araç satışlarının aslında düştüğü gerçeğini göz ardı ettiğini vurgulamaktır. İki yılı aşkın süredir devam eden bu başlıkların kasıtlı olamayacağını düşünmek zordur.

Son iki yıldır bu yanlış algıyı yayan her gazeteci, tek bir Google aramasıyla bile elektrikli araç satışlarının hala arttığını gösteren verilere ulaşabilirdi. Bilgi ortada ve bulunması kolay.

Eğer bilgiye kolayca ulaşılabilen bir ortamda bilerek ve isteyerek yanlış bilgi yayılıyorsa, bu bir yalandır. Gazeteciliğin görevi doğruyu bulmaktır.

Dolayısıyla, yalan söylemeyi bırakın.