Volkswagen’dan Şaşırtan Hamle: Beygir Gücü Aboneliğe Mi Bağlanıyor?

Volkswagen’dan Şaşırtan Hamle: Beygir Gücü Aboneliğe Mi Bağlanıyor?

Otomotiv dünyasında abonelik modelleri, kullanıcıların beklentilerini aşan uygulamalarla yaygınlaşıyor. Daha önce koltuk ısıtma gibi özellikler için aylık ücret talep etme girişimleri karşılık bulmazken, bazı markalar performans özelliklerini bile abonelik sistemine dahil etme yoluna gidiyor. Bu akıma Volkswagen de katılıyor ve elektrikli ID.3 modelinin bazı versiyonlarında beygir gücünü bir abonelik sistemi arkasına gizliyor.

Volkswagen'in Birleşik Krallık'taki tüketici sitesinde yapılan incelemeler, ID.3 Pro ve Pro S modellerinin standart olarak 201 beygir gücüne sahip olduğu, ancak tam 228 beygir gücüne ulaşmak için ek ücret ödenmesi gerektiği bilgisini ortaya çıkardı. Abonelik seçenekleri arasında bir aylık deneme süresi, aylık veya yıllık abonelik ve ömür boyu kullanım hakkı bulunuyor. Buna göre aylık abonelik 16.50 sterlin, yıllık abonelik 165 sterlin ve ömür boyu kullanım hakkı ise 649 sterlin olarak belirlenmiş.

Bu fiyatlandırma, yaklaşık 50.000 dolar civarındaki bir otomobil için oldukça ilginç bir karar olarak değerlendiriliyor. Çünkü bu ek maliyet, aracın başlangıç fiyatına kolayca entegre edilebilecek kadar düşük bir tutar ve çoğu tüketicinin bunu peşin ödemeye istekli olabileceği düşünülüyor. Ancak bu tür bir kısıtlama, özellikle aracı kiralayan ve birkaç yıl sonra değiştirmeyi planlayan kullanıcılar için maliyet avantajı sağlayabilir.

Söz konusu uygulama şimdilik Amerika'da görülmese de, sektörün genel eğilimini ve markaların geleceğe yönelik stratejilerini gözler önüne seriyor. Otomobil üreticileri, sektördeki maliyetli ve karmaşık süreçler nedeniyle yeni gelir akışları yaratma arayışındalar. Milyonlarca sürücüden elde edilecek düzenli gelir, bu açıdan oldukça cazip görünüyor.

On binlerce dolar harcayarak bir otomobil sahibi olunduğunda, aracın tüm özelliklerine tam olarak erişilebileceği düşünülse de, yazılımın kullanıcı ile donanım arasındaki rolü, bu durumu değiştirebiliyor. Yazılım lisansları ve son kullanıcı lisans anlaşmaları, sahipliği kısıtlarken, Dijital Milenyum Telif Hakkı Yasası gibi düzenlemeler de kullanıcıların sahip oldukları yazılımlarla neler yapıp yapamayacaklarını belirliyor.

Benzer bir durum daha önce Mazda'da da yaşanmış, bir geliştiricinin Mazda araçlarını açık kaynaklı bir ev otomasyon yazılımına bağlayan entegrasyonlar geliştirmesi üzerine Mazda, telif hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle geliştiriciye ihtarname göndermişti. Bu durum, sahiplik haklarının yazılımlar aracılığıyla nasıl kısıtlanabileceğinin bir örneğini teşkil ediyor. Günümüz otomobilleri de bol miktarda telif hakkıyla korunan yazılımlarla donatılmış durumda.

Amerikalı otomobil üreticileri, mahkemelerde müşterilerin ödedikleri araçların tam sahibi olmadığını savunarak, yazılım ve yazılım lisanslarını sağ-yapım-onar (right-to-repair) yasalarını kısıtlama girişimlerinde kullanıyor. Otomobil üreticilerinin araçlara daha fazla yazılım entegre etmesiyle birlikte, beygir gücü, güvenlik özellikleri veya diğer donanım özelliklerine erişim için abonelik modellerinin yaygınlaşması daha da kolaylaşacaktır. Çünkü başkasının telif hakkıyla korunan koduna sahip olmak mümkün değil. Volkswagen'in Birleşik Krallık'taki bu deneyi, tüm otomobil alıcıları için önemli bir uyarı niteliği taşıyor.