Vites Değiştiren Marka: Infiniti, Elektrikli Planlarını Unutup Güçlü Sedana Odaklanıyor!
Otomotiv dünyasında heyecan verici bir gelişme yaşanıyor! Satışlarında bir önceki on yıla göre düşüş yaşayan ve sektördeki belirsizliklerle boğuşan Infiniti, markasını yeniden canlandırmak için radikal bir karar aldı. Japon üreticinin, elektrikli araç (EV) planlarını askıya alarak performans odaklı bir sedan modeline yönelmesi, otomobil tutkunları arasında büyük yankı uyandırdı.
Edinilen bilgilere göre, Infiniti, Amerika pazarı için hazırladığı ikinci nesil Q50 modelinde Japonya'nın sevilen sedanı Skyline ile aynı platformu kullanacak. Ayrıca, bu yeni modelde Nissan Z'de kullanılan 3.0 litrelik çift turbolu V6 motorun yer alması bekleniyor. Nissan Z'de 400 beygir güç üreten bu motorun, yeni Q50'de 450 beygirin üzerine çıkabileceği ve gücünü arka tekerleklere manuel şanzıman ile aktaracağı konuşuluyor. Bu detaylar, otomobil meraklılarını oldukça heyecanlandırıyor.
Kulislere yansıyan bilgilere göre, Infiniti, Q50 Red Sport'un ikinci nesli için de daha performanslı bir versiyon üzerinde çalışıyor. Infiniti Americas Başkan Yardımcısı Tiago Castro, yeniden tasarlanan Q50'nin "utanmaz ve beklenmedik" olduğunu belirtti.
Infiniti, 2024 model yılından sonra Q50'yi üretimine son vererek, ürün gamını sadece crossover ve SUV modelleriyle sınırlamıştı. Daha önce coupe modeli olan Q60 de 2022 yılında üretimi durdurulmuştu.
Sektör kaynaklarına göre, Infiniti aslında Q50'nin yerine bir elektrikli araç getirmeyi planlıyordu. Ancak değişen pazar koşulları nedeniyle bu planlardan vazgeçilerek, ikinci nesil benzinli Q50 modelinin geliştirilmesine odaklanıldı. Aracın 2027 yılının ikinci yarısında satışa sunulması bekleniyor. Infiniti, Las Vegas'taki ulusal bayi toplantısında Q50S amblemli bir ön gösterim yapmıştı.
Bazı kaynaklar, aracın "içgüdüsel" ve "pratik olmayan" bir yapıya sahip olacağını öne sürüyor. Görüntülenen prototipin, Skyline modellerine benzer şık farlara ve yuvarlak arka aydınlatmalara sahip olduğu belirtiliyor. Castro, bu aracın "markanın köklerine geri dönme fırsatı" olduğunu da ekledi.