Toyota Mirai’ye “Ticking Hydrogen Bomb” İddiası: 5.7 Milyar Dolarlık Dava Şoku!
Japon otomotiv devi Toyota, yeni bir devasa dava ile karşı karşıya. Amerika Birleşik Devletleri'nde federal mahkemeye sunulan 5.7 milyar dolarlık tazminat davası, Toyota'nın hidrojen yakıt hücreli Mirai modelindeki bilinen ve ciddi güvenlik kusurlarını bilerek gizlediğini ve organize, hileli bir işletme yürüttüğünü iddia ediyor.
1970 tarihli Organize Suç Kontrol Yasası (RICO) kapsamında açılan bu dava, bir işletme veya organizasyon içinde sürekli bir suç örüntüsü işleyenleri hedef alıyor. Dava dilekçesinde, Toyota'nın hidrojen yakıt hücreli Mirai sedanları etrafında on yıl boyunca süren ve kamu güvenliğini tehlikeye atan, ayrıca geçmişteki bir Adalet Bakanlığı anlaşmasını ihlal eden bir dolandırıcılık silsilesine girdiği öne sürülüyor.
Davacıların önde gelen avukatlarından Jason M. Ingber tarafından California Orta Bölge Mahkemesi'nde sunulan 142 sayfalık RICO şikayetinde, Toyota'nın, finans kolunun ve California'daki bayilerinin, teknisyenlerin "ticking hydrogen bombs" (patlamaya hazır hidrojen bombaları) olarak nitelendirdiği iddia edilen HFCEV'leri (Hidrojen Yakıt Hücreli Elektrikli Araçlar) pazarlamak ve finanse etmek için işbirliği yaptığı belirtiliyor.
Ingber, bu davanın basit bir kusurla ilgili olmadığını, organize bir dolandırıcılık olduğunu savunuyor. Toyota'nın hidrojen ağını mühendislikle tasarlayıp finanse ederek kontrol altına aldığını ve bu kontrolü güvenlik açıklarını ve tüketicilere verilen finansal zararları gizlemek için kullandığını ifade ediyor.
Şikayete göre, Toyota ve hidrojen ortağı FirstElement Fuel (True Zero), aşağıdaki hususlara dair kanıtları kasten gizledi:
- Sıcak motor bileşenlerinin yakınında hidrojen sızıntıları, patlama riski oluşturuyor.
 - Ani güç kaybı, hızlanma ve frenleme arızaları kazalara ve yaralanmalara neden oluyor.
 - Çökmekte olan bir hidrojen altyapısı, sürücüleri haftalarca yakıtsız bırakıyor.
 - Toyota Motor Credit Corporation tarafından, çalışmayan araç sahiplerine yönelik agresif finansal tahsilat taktikleri uygulanıyor.
 
Ayrıca dava, Toyota'nın bu gerçekleri gizlemesinin, şirketin istenmeyen hızlanma olaylarındaki güvenlik kusurlarını gizlediğini kabul ettiği ve gelecekteki tüm güvenlik sorunlarını dürüstçe rapor etmeyi taahhüt ettiği 2014 tarihli bir Ertelenmiş Soruşturma Anlaşması'nı ihlal ettiğini savunuyor.
Ingber, topluluk adına üç katı tazminat, ihtiyati tedbir ve posta ve telgraf dolandırıcılığının devam eden bir örüntüsüne atıfta bulunarak Toyota'nın hidrojen girişimini durduracak federal bir emir talep ediyor.
Ingber, "Toyota itibarını güven üzerine kurdu. Davamız, bu güvenin nasıl ihlal edildiğini ve tüketicilerin neden şimdi hesap verebilirlik hak ettiğini gösterecek" dedi.
Bu dava, Aminah Kamran ve diğerleri ile Toyota Motor Corporation ve diğerleri arasında, 2:25-cv-09542 numaralı dosya olarak kayıt altına alınmıştır.
Amerika'daki hidrojen altyapısının yetersizliği ve güvenilirliği konusundaki endişeler, bu davanın temelini oluşturuyor. Geçtiğimiz Ocak ayında Shell'in halka açık istasyonlarını kapatmasıyla durum daha da kötüleşmişti. Mevcut istasyonların da güvenilir olmadığı ve Toyota Mirai sahiplerinin yakıt bulmakta zorlandığı veya araçlarını haftalarca kullanamadığı yönünde şikayetler bulunuyor.
Bu durum göz önüne alındığında, Toyota'nın yaptığı agresif indirimlere ve sunduğu yakıt fırsatlarına rağmen, Mirai alıcılarının beklentilerini karşılayamamış olabileceği düşünülüyor.