Tesla’nın Yeni FSD V14 Sürümü Hayal Kırıklığı Yarattı: Algı Yanılgıları ve Ani Frenlemeler Gündemde!

Tesla’nın Yeni FSD V14 Sürümü Hayal Kırıklığı Yarattı: Algı Yanılgıları ve Ani Frenlemeler Gündemde!

Tesla'nın merakla beklenen ve bir yıl aradan sonra gelen ilk büyük güncellemesi olan Full Self-Driving (FSD) v14, veriler ışığında beklentilerin altında bir performans sergiledi. Güncelleme ile birlikte araçların müdahale gerektiren sürüş mesafesindeki artışın beklenenden daha az olduğu gözlemlenirken, yeni algı yanılgıları, ani frenlemeler ve aşırı hız gibi sorunlar dikkat çekiyor.

Bu ayın başlarında bazı Tesla kullanıcılarına dağıtılmaya başlanan FSD v14 yazılım güncellemesi, uzun süredir bekleniyordu. Bunun başlıca nedenleri arasında, Tesla'nın geçtiğimiz bir yıl boyunca tüketiciye yönelik önemli bir FSD güncellemesi sunmamış olması yer alıyor. Bu süreçte şirket, daha çok Austin'deki otonom araç filosuna odaklanmıştı. Güncellemenin, tüketici FSD'sine benzer şekilde denetim gerektiren bu filo ile geliştirilen iyileştirmeleri içerdiği düşünülüyor.

Ayrıca, Tesla CEO'sunun tüketici araçlarında "Denetimli Tam Kendi Kendine Sürüş" özelliğinin yıl sonuna kadar denetimsiz hale getirileceğine dair iddiaları da beklentiyi artırmıştı. Bunun gerçekleşmesi için v13'ten v14'e devasa bir iyileşme bekleniyordu.

Daha önceki tahminlerde, kritik müdahaleler arasındaki mesafenin v13'teki yaklaşık 400 milden, v14'te 800 ila 1.200 mil arasına çıkacağı öngörülüyordu. Bu, önemli bir gelişme olsa da, FSD'nin denetimsiz hale gelmesi için gereken mesafenin hala çok altında kalıyordu.

Tesla, FSD programına ilişkin herhangi bir veri yayınlamama eğilimindedir. Hatta CEO, ilerlemeyi ölçmek için kullanıcılardan sosyal medyadaki anekdot niteliğindeki deneyimlere güvenmelerini istemiştir.

Neyse ki, kritik müdahaleler arasındaki mesafeyi izlememize olanak tanıyan, kitlesel kaynaklı bir veri seti mevcut. Bu veri seti kusursuz olmasa da, mevcut en iyi veriyi sunuyor ve geçmişte bizzat CEO'nun da paylaştığı, ancak verileri yanlış yorumladığı bilinmektedir.

Geçtiğimiz hafta Tesla, FSD v14 güncellemesini (şu anda v14.1.4) daha fazla kullanıcıya ulaştırmaya başladı. Bu durum, daha fazla kitlesel kaynaklı veri ve anekdot niteliğindeki kanıtın ortaya çıkmasına yol açtı.

Şu anda FSD v14 için 4.000 milin üzerinde veri ile, kritik müdahaleler arasındaki mesafe yaklaşık 732 mil civarında seyrediyor; bu da beklentilerin alt sınırının altında kalıyor.

Denetimsiz operasyon için Tesla'nın kritik müdahaleler arasındaki mesafenin 10.000 mil civarında olması gerekiyor ve bu durumda bile muhtemelen hız sınırlarının olduğu coğrafi olarak belirlenmiş bölgelerde çalışabilecektir.

CEO'nun yıl sonu tahmini göz önüne alındığında, bu hedefe ulaşılması pek olası görünmüyor çünkü FSD v14 hala bazı önemli sorunlara sahip gibi görünüyor.

İlk olarak, birçok FSD v14 sürücüsü, aracın rastgele bir şekilde yol kenarına çekilmesine neden olan algı yanılgılarıyla ilgili sorunlar bildirdi.

FSD v14'ün bazen diğer araçların sinyallerini acil durum aracı ışıklarıyla yanlış yorumlayıp kenara çekildiği görülüyor.

Bazı durumlarda, FSD v14'ün araç içindeki FSD özelliklerini tamamen devre dışı bıraktığı bilinmektedir.

Birçok FSD v14 sürücüsü ayrıca, aracın tereddüt edip ani frenlemeler ve hızlanmalar yaptığı "fren çakması" olarak adlandırılan durumun arttığını bildirmiştir.

Daha önce de bildirildiği gibi, Tesla, FSD v14 ile hız sınırlarını aşan "Mad Max" modunu da geri getirdi.

Sonuç: FSD v14'ten bugüne kadar anlaşılan tek bir şey var: Tüketici araçlarında denetimsiz FSD'nin bu yıl herhangi bir anlamlı şekilde gerçekleşmeyeceği. Önümüzdeki FSD v14 ara güncellemelerinde önemli iyileşmeler bekleniyor. Belki de daha önceki beklentilerimiz olan müdahaleler arasındaki 800 ila 1.200 mil aralığına ulaşılabilir, ancak bundan fazlası olası görünmüyor. Son olarak, "Mad Max" moduyla ilgili olarak, yetkililerin bu duruma müdahale etmek zorunda kalabileceği düşünülüyor. Özellikle sosyal medyada hız sınırlarını aşan tehlikeli sürüş davranışlarını gösteren videoların yaygınlaşması, denetlenmemiş otonom sürüş sistemlerinin bu parametrelerde çalışabilmesinin mantıksız olduğu fikrini destekliyor.