Tesla’dan Yeni Bir Vaat: ‘Sürücülük Deneyiminin Son Zaferi’ Yolda mı?
Tesla'nın merakla beklenen ikinci nesil Roadster modeli hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı. 2017'de tanıtılan ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen henüz yollara çıkmayan elektrikli spor otomobilin geliştirme süreci devam ediyor. Yapılan son açıklamalara göre, Tesla'nın mühendislik başkan yardımcısı, Roadster 2.0'ı, otonom sürüş teknolojilerinin tamamen hakim olacağı bir gelecekte, 'sürücü odaklı otomobillerin son büyük örneği' olarak konumlandırıyor.
Şirket yetkilileri, otonom sürüş teknolojilerine verilen önemin arttığı bu dönemde, Roadster'ın sadece manuel kontrol araçları için bir veda değil, aynı zamanda bu tür araçların en iyisi olacağını vurguluyor. Sürücülük deneyiminin bir lüks haline geleceği bir gelecek öngörüsünde bulunulurken, bu spor otomobilin bu geçiş sürecindeki en özel araçlardan biri olması hedefleniyor.
Tesla'nın patronunun sosyal medya platformundaki paylaşımları, yıl sonuna kadar 'şimdiye kadarki en destansı gösterinin' yapılacağı yönünde. Bu gösterinin yeni Roadster ile ilgili olması beklenirken, detaylar henüz belirsizliğini koruyor. Açıklamalarda gösterinin 'çok havalı' ve 'akıl almaz' olacağı belirtilse de somut bilgiler paylaşılmadı.
Dört koltuklu ve çıkarılabilir cam tavana sahip olacağı belirtilen Roadster'ın, 620 mil (yaklaşık 1000 km) menzil, dört tekerlekten çekiş ve 250 mil/saat (yaklaşık 400 km/saat) üzerinde bir azami hız vaat ettiği biliniyor. Tesla'nın standart Roadster için 0-100 km/saat hızlanmasını 1.9 saniyede, 0-160 km/saat hızlanmasını ise 4.2 saniyede tamamlayacağı yönündeki iddiaları bulunuyor. Ancak şirket patronu, hızlanmanın 'en az ilginç kısım' olduğunu ifade ediyor.
Geçmişte Roadster'ın 'uçabileceği' gibi dikkat çekici vaatlerde bulunan bir markanın bu yeni açıklamalarına temkinli yaklaşmak mümkün. Yıllardır beklenen ve henüz satın alınamayan bir otomobil için yapılan bu tür övgüler, geçmişteki benzer vaatleri akıllara getiriyor. Daha önce yapılan açıklamalarda, aracın SpaceX paketine sahip olması durumunda küçük roket iticilerle 1 saniyenin altında bir hızlanma sunabileceği belirtilmişti.
Ancak tüm bu iddialara rağmen, Roadster'ın geliştirme aşamasında olduğunda ısrar ediliyor. Tesla'nın web sitesinden, 5.000 dolarlık iade edilebilir bir depozito ile aracın sipariş edilebileceği görülüyor. Bir sonraki adımda ise 45.000 dolarlık ek bir ödeme ile üretim sırası garantilenebiliyor. Fiyatlandırmanın değişmediği varsayılırsa, Roadster'ın donanımına göre 200.000 ila 250.000 dolar arasında bir maliyeti olması bekleniyor.
Roadster'ın tüm vaatlerini yerine getirmesi durumunda bile, elektrikli süper otomobil pazarındaki genel eğilimler bir soru işareti yaratıyor. Yüksek performans segmentindeki alıcıların büyük çoğunluğunun hala içten yanmalı motorları tercih ettiği biliniyor. Hatta bu alandaki bazı üreticiler, elektrikli hiper otomobillerin satışlarının beklendiği kadar iyi gitmediğini kabul ediyor ve alıcıların daha 'analog' bir deneyim aradığını belirtiyor.
Tesla'nın bu alanda doğrudan üst düzey rakiplerle yarışmadığı veya elektrikli modellere yönelmeyen markalarla rekabet etmediği düşünülebilir. Ancak performans otomobil dünyasında, fiyatı ne olursa olsun, içten yanmalı motorlara olan talep daha güçlü görünüyor. Yeni Roadster'ın motor sesi ve sürüş hissi gibi unsurların eksikliği, özellikle bu fiyat noktasında, daha geniş bir kitleye ulaşmasını sınırlayabilir. Bu nedenle aracın daha çok sadık Tesla kullanıcılarına hitap etmesi muhtemel.
Zamanlama da önemli bir faktör. Bazı yorumculara göre, niş bir otomobil yerine daha acil ihtiyaçlara odaklanmak gerekebilir. Son satış rakamları, şirketin satışlarında düşüşler olduğunu gösteriyor ve piyasaya sunulacak daha 'ulaşılabilir' bir modelin, örneğin daha sade bir Model Y'nin, şirketin toparlanmasına daha fazla yardımcı olabileceği düşünülüyor.
Model 2 gibi daha uygun fiyatlı bir ürüne yatırım yapmak, Roadster gibi düşük hacimli bir projeden daha akıllıca bir hamle olabilir. Şirketin sessizce üzerinde çalıştığı iddia edilen giriş seviyesi Tesla modellerinin yakın zamanda piyasaya sürülüp sürülmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.