Tesla Robotaksi’den İlk Kazalar: Gizem Perdesi mi Çekiliyor?
Tesla'nın Amerika Birleşik Devletleri'nin Austin kentinde hizmete sunduğu Robotaksi projesinde ilk üç kaza rapor edildi. Sadece iki aylık bir geçmişi olan ve sınırlı sayıda araçla faaliyette bulunan bu yeni teknolojinin karıştığı kazaların detayları, kamuoyuyla paylaşılmıyor.
Amerika'daki ilgili kurumlar, otonom sürüş ve gelişmiş sürücü destek sistemleri içeren araçlardaki kazaların bildirimi konusunda belirli düzenlemelere sahip. Bu düzenlemeler, üreticilerin kazaları öğrendikten sonra belirli bir süre içinde ilgili kuruma bildirmelerini zorunlu kılıyor.
Daha önce de Tesla'nın sürücü destek sistemlerindeki kaza raporlamalarında öne çıktığına dair bilgiler paylaşılmıştı. Ancak bu yeni Robotaksi hizmetiyle birlikte, şirketin otonom sürüş sistemlerini içeren ilk kazalar resmi olarak raporlanmış oldu.
Bu üç kaza da Tesla'nın Robotaksi hizmetini faaliyete geçirdiği ilk ay olan Temmuz ayında gerçekleşti. Kazalardan en az birinde yaralanan olduğu belirtilirken, Tesla bu durumu "hafif" olarak sınıflandırdı. Mevcut bilgilere göre, kazaların hiçbiri yetkililer tarafından soruşturulmuyor.
Tesla, Robotaksi projesi hakkında çok fazla detay paylaşmasa da, Temmuz ayında Austin'deki filonun yaklaşık 12 araçtan oluştuğu ve hizmetin sadece sınırlı bir kullanıcı grubuna, büyük ölçüde şirkete eleştirel yaklaşma eğilimi düşük olan etkileyiciler ve hissedarlar gibi isimlere sunulduğu tahmin ediliyor.
Tesla'nın, kaza raporlamasında olduğu gibi, Robotaksi kazalarıyla ilgili detayları da gizleme eğiliminde olduğu görülüyor. Rakiplerinin aksine, Tesla'nın kaza raporlarında olayın geçtiği yer ve koşullar gibi açıklayıcı bilgileri sansürlediği ve bu durumun kazaların nedenlerini ve otonom sürüş sisteminin sorumluluğunu değerlendirmeyi zorlaştırdığı belirtiliyor.
Waymo gibi rakiplerinin aksine, Tesla'nın Robotaksi araçlarında hala sürücünün ön koltukta oturup acil durumlarda aracı durdurmaya hazır olduğu bir "güvenlik takipçisi" bulunuyor. Bu ek güvenlik önlemine rağmen, şirketin hala kazalarla karşılaştığı görülüyor.
Tesla CEO'sunun, bu yılın sonuna kadar güvenlik takipçilerini kaldırarak "tam otonom sürüş" vaatlerini yerine getireceği yönündeki açıklamaları bulunsa da, otonom sürüş sisteminin güvenilirliğini kanıtlayan herhangi bir veri paylaşılmadı.
İlgili kurumların, Tesla'nın kaza verilerini doğru bildirmeme olasılığına yönelik soruşturmaları da devam ediyor.
Gerçek şu ki, Tesla otonom sürüş sisteminin güvenilirliğini kanıtlayacak önemli bir veri seti bugüne kadar hiçbir zaman kamuoyuyla paylaşmadı. Şirketin paylaştığı veriler genellikle Autopilot ve Full Self-Driving modunda kat edilen toplam mesafe üzerine kurulu, ancak bu verilerde her zaman bir insan sürücünün direksiyonda olduğu belirtiliyor. Ayrıca, sistemin ne sıklıkla sürücü tarafından devralındığına dair veriler de kamuoyuna açıklanmıyor.
Bu tür bir şeffaf olmayan yaklaşımın, potansiyel olarak tehlikeli ancak aynı zamanda hayat kurtarıcı olabilecek bir teknolojiyi kullanıma sunan bir şirket için güven verici olmadığı düşünülüyor.
Maalesef, yetkililerin bu konuya ne zaman çözüm bulacağı belirsizliğini koruyor. Muhtemelen daha fazla trajik kaza yaşanmadan bir aksiyon alınmayacağı endişesi hakim.