Stellantis’ten Devrim Yaratan Batarya Teknolojisi: Elektrikli Araçlar Daha Hafif, Daha Verimli ve Daha Hızlı Olacak!
Otomotiv devi Stellantis, geliştirdiği yeni akıllı batarya entegre sistemi (IBIS) ile elektrikli araçların geleceğine ışık tutuyor. Bu yenilikçi teknoloji, gelecekteki elektrikli otomobilleri hem daha hafif hem de daha verimli hale getirmeyi hedefliyor.
Saft, Sherpa Engineering, Université Paris-Saclay ve Institut Lafayette ile ortaklaşa geliştirilen IBIS sistemi, şarj cihazı ve invertör fonksiyonlarını doğrudan batarya paketinin içine entegre ediyor. Bu entegrasyon sayesinde araç tasarımında karmaşıklık azalıyor, iç hacimden tasarruf ediliyor ve bakım işlemleri kolaylaşıyor.
Bataryanın ikinci ömrü de IBIS ile daha verimli hale geliyor. IBIS, kapsamlı ve maliyetli yeniden koşullandırma ihtiyacını azaltarak elektrikli araç bataryalarının enerji depolama sistemlerinde (BESS) ikinci yaşam uygulamalarında yeniden kullanımını kolaylaştırıyor.
Stellantis'in Baş Mühendislik ve Teknoloji Sorumlusu, bu projenin "yenilikte basitleştirme" felsefesini yansıttığını belirtiyor. Elektrikli güç aktarma organları mimarisini yeniden düşünerek ve basitleştirerek daha hafif, daha verimli ve daha uygun maliyetli çözümler ürettiklerini vurguluyor. Bu tür yeniliklerin, kullanıcılara daha iyi ve daha ulaşılabilir elektrikli araçlar sunmada kilit rol oynadığına dikkat çekiliyor.
IBIS Sisteminin Başlıca Faydaları
- Aynı batarya boyutunda %10'a kadar enerji verimliliği artışı (WLTC döngüsü) ve %15 güç kazanımı (150 kW'den 172 kW'ye).
- Araç ağırlığını yaklaşık 40 kg azaltır ve 17 litreye kadar hacim kazandırır, bu da daha iyi aerodinamik ve tasarım esnekliği sağlar.
- İlk sonuçlar, şarj süresinde %15'lik bir azalma (örneğin, 7 kW AC şarj cihazında 7 saatten 6 saate) ve %10 enerji tasarrufu gösteriyor.
- Daha kolay servis imkanı ve hem otomotiv hem de sabit uygulamalarda ikinci yaşam batarya kullanımı potansiyelinin artması.
Bu faydalar, elektrikli araçların doğru akım (DC) ve alternatif akım (AC) arasındaki dönüşümde harcadığı zaman ve enerjinin azaltılmasından kaynaklanıyor. Bu süreci ve ilgili donanımları ortadan kaldırmak, ağırlık ve verimlilikte önemli kazanımlar sağlıyor. IBIS donanımlı bir aracın, geleneksel elektrikli araçlara göre 40 kg daha hafif olabileceği ve benzer menzil ile performans sunabileceği tahmin ediliyor.
IBIS sistemi uzun yıllardır geliştiriliyor ve ilk prototipi 2022'de sabit uygulamalar için üretilmişti. Bugün ise IBIS donanımlı ilk tam işlevsel bataryalı elektrikli araç (BEV) yollara çıkmaya hazır.
Stellantis'in araştırmacıları, bu yenilikçi sistemi şirketin yeni Peugeot E-3008 elektrikli crossover modellerinden birine entegre etti. STLA Medium platformunda yer alan bu prototip, Stellantis ve Saft'in yıllar süren tasarım, modelleme ve simülasyon çalışmalarının bir ürünü. Eğer her şey yolunda giderse, IBIS teknolojisinin bu on yılın sonuna kadar Stellantis'in elektrikli ve hibrit üretim araçlarına entegre edilmesi hedefleniyor.
Bu teknoloji, elektrikli araçların daha erişilebilir ve çevre dostu bir geleceğe taşınmasında önemli bir adım olarak görülüyor.