Sıfır Otomobil Pazarında Büyük Tartışma: Hyundai’den Yeni Teşviklere Sert Eleştiri!

Sıfır Otomobil Pazarında Büyük Tartışma: Hyundai’den Yeni Teşviklere Sert Eleştiri!

Türkiye'de sıfır otomobil pazarında elektrikli araçlara yönelik sunulan yeni devlet teşvikleri, otomobil üreticileri arasında dengesizlik yarattığı gerekçesiyle eleştiri oklarının hedefi olmaya devam ediyor. Elektrikli araçlar konusunda önemli yatırımlar yapan Hyundai, mevcut teşvik sisteminin bazı markalara haksız avantaj sağladığını savunarak, pazarın doğal işleyişini bozduğunu belirtti. Bu durumun, markaların pazar payı hedeflerine ulaşmasını zorlaştırdığı ve rekabeti olumsuz etkilediği vurgulanıyor.

Hyundai, mevcut teşviklerden faydalanabilmek için belirli çevresel akreditasyonlara sahip olması gerektiğini ve bu sertifikaları almak için de uzun bir süreç gerektiğini ifade etti. Şirket, bu sürecin zaman alıcı olduğunu ve bu nedenle mevcut teşvik mekanizmasının kendileri gibi bazı oyuncular için dezavantajlı bir duruma yol açtığını dile getiriyor. Bu durumun, yalnızca belirli bir akreditasyona sahip markalara avantaj sağladığı ve pazarın genel dengesini bozduğu yönünde görüşler belirtiliyor.

Durumu telafi etmek amacıyla Hyundai, kendi bünyesinde de bir "EV teşvik programı" başlattığını duyurdu. Bu adımın, devlet teşviklerinden yararlanamayan markaların araçlarına olan ilgide yaşanabilecek düşüşleri önlemeyi amaçladığı belirtildi. Özellikle daha yüksek teşvik oranlarından faydalanan bazı markaların modellerine karşı rekabetçi bir duruş sergilenmesi hedefleniyor.

Türkiye'de satışa sunulan birçok elektrikli modelin yanı sıra, Hyundai'nin de rekabetçi fiyatlarla dikkat çeken modelleri bulunuyor. Ancak mevcut teşvik sisteminin, özellikle küçük sınıf elektrikli otomobil segmentinde belirli modeller lehine bir eğilim oluşturduğu gözlemleniyor. Bu durumun, Hyundai gibi geniş bir ürün gamına sahip ve teknolojiye yatırım yapan markalar için adil bir rekabet ortamı yaratmadığı yorumları yapılıyor.

Yılsonu itibarıyla yeni otomobil satışlarının belirli bir oranının elektrikli araçlardan oluşması zorunluluğu ve bu hedeflere ulaşamayan markalar için öngörülen cezalar da göz önüne alındığında, devlet teşviklerinin dağılımındaki adalet algısı daha da önem kazanıyor. Hyundai, teşviklerin sadece nihai tüketicilere yönelik olması gerektiğini, kurumsal satışlar veya filo kiralama şirketleri gibi kanalların da bu kapsama dahil edilmesinin pazarın dengesini bozduğunu vurguluyor. Şirket, markaların çevreci araç geliştirme çabalarına ve karbon ayak izini azaltma konusundaki yatırımlarına rağmen, mevcut teşvik sisteminin bu çabaları tam olarak desteklemediğini düşünüyor.

Hyundai, mevcut teşviklerin pazarın doğal akışını bozduğunu ve adil bir rekabet ortamı yaratmadığını savunuyor. Marka, rekabetçi ve çevre dostu ürünler sunma gayretinde olduklarını belirtirken, ani kararlar yerine daha geniş bir istişare sürecinin daha sağlıklı olacağını ifade ediyor.