Rivian’dan Devrim Niteliğinde Adım: Steer-by-Wire Teknolojisi Yolda!

Rivian’dan Devrim Niteliğinde Adım: Steer-by-Wire Teknolojisi Yolda!

Otomotiv dünyası sürekli gelişirken, sektörün önde gelen oyuncularından Rivian, direksiyon sistemlerinde çığır açacak bir teknoloji üzerinde çalıştığını duyurdu. Şirketin yayınladığı bir iş ilanı, gelecekteki araçlarında kullanılmak üzere 'steer-by-wire' (kablolu direksiyon) sistemi geliştirmeyi hedeflediğini net bir şekilde ortaya koydu.

Steer-by-wire konsepti otomotiv sektöründe uzun süredir konuşulan bir yenilik olsa da, henüz seri üretime tam anlamıyla entegre edilebilmiş değil. Bu teknolojinin temel fikri, direksiyon simidi ile tekerlekler arasındaki mekanik bağlantıları elektronik aktüatörlerle değiştirmek veya tamamlamak.

Bu yeni yaklaşımın sunduğu potansiyel faydalar arasında direksiyon sisteminin daha fazla kişiselleştirilebilir veya adapte edilebilir olması, mekanik karmaşıklığın azaltılması ve hız hassasiyetine bağlı değişken direksiyon oranları gibi yenilikler yer alıyor. Her ne kadar direksiyon hissinde bir azalma gibi dezavantajları olsa da, günümüzde birçok otomobilin zaten elektronik destekli direksiyon sistemlerine geçiş yaptığı düşünüldüğünde, bu durumun büyük bir sorun teşkil etmeyebileceği düşünülüyor.

Mevcut durumda steer-by-wire sistemlerini tam anlamıyla benimseyen veya bu yönde ilerleyen çok az otomobil bulunuyor. Bunun nedenleri arasında, mekanik direksiyon sistemlerinin nispeten oturmuş bir çözüm olması ve otomotiv endüstrisindeki genel eğilimin, bilinen çözümlerden şaşmamak yönünde olması gösteriliyor. Ayrıca, regülasyonların genellikle mekanik direksiyon sistemlerini gerektirecek şekilde yazılmış olması ve steer-by-wire sistemlerine izin vermek için güncellenmesi gerekebilecek olması da önemli bir engel teşkil ediyor.

Ancak, bu teknolojinin seri üretime geçişi, Tesla'nın Cybertruck modeliyle gerçekleşti. Tesla'nın bu teknolojiye odaklanması o dönemde büyük yankı uyandırmıştı ve Cybertruck, yollarda yalnızca steer-by-wire sistemini kullanan ilk araç olmuştu. Diğer bazı araçlarda ise kısmi steer-by-wire uygulamaları mevcut (örneğin, ön tekerleklerde mekanik, arka tekerleklerde steer-by-wire gibi).

Bu gelişmelerin ardından, Rivian'ın da bu teknolojiyi geliştiren firmalardan biri haline gelmesi dikkat çekiyor. Şirketin işe alım ilanı, 'Sr. Staff Technical Program Manager, Steering Actuator System' pozisyonu için Kaliforniya'daki merkezinde çalışacak bir mühendis aradığını belirtiyor. Bu pozisyonun en dikkat çekici yanı ise, ilan metninde 'SBW alt sisteminin tam kapsamlı sahipliğini üstlenecek' ifadesinin yer almasıdır.

Bu bilgi, Rivian'ın bir dereceye kadar steer-by-wire teknolojisi üzerinde çalıştığını kesin olarak gösteriyor. Ancak bu teknolojinin aracın ön tekerlekleri için mi, yoksa arka tekerlekleri için mi geliştirildiği henüz bilinmiyor. Özellikle Rivian'ın R1 platformu gibi büyük SUV'larda, Hummer EV ve Rolls-Royce Spectre gibi modellerde olduğu gibi, yalnızca arka tekerleklerde steer-by-wire sistemi kullanılıyor. Bu tür sistemler, özellikle büyük boyutlu araçların daha çevik olmasını ve park manevralarında kolaylık sağlamasını mümkün kılıyor.

Bu bağlamda, Rivian'ın sadece arka tekerlekler için steer-by-wire geliştirmekte olması da bir ihtimal dahilinde. Ancak şirketin, aracın tamamı için bu teknolojiyi geliştirmekte olması daha heyecan verici bir beklenti. Ayrıca bu teknolojinin Rivian'ın tüm modellerinde mi, yoksa belirli modellerde mi yer alacağı da henüz belirsizliğini koruyor. Yakın zamanda yenilenen R1 platformu ve geliştirilmekte olan R2 ve R3 modelleriyle birlikte, bu teknolojinin gelecekteki Rivian araçlarında yerini alması bekleniyor. Hatta Volkswagen'in Rivian'a yaptığı büyük yatırım göz önüne alındığında, bu teknolojinin Volkswagen Grubu veya Scout araçlarında da karşımıza çıkması spekülasyonları da giderek artıyor.