Renault’dan Şaşırtıcı Hamle: Yeni Modeller Piyasaya Yarı Sürede Çıkacak!

Renault’dan Şaşırtıcı Hamle: Yeni Modeller Piyasaya Yarı Sürede Çıkacak!

Renault'nun yeni CEO'su François Provost, yakın zamanda piyasaya sürülecek yeni nesil Twingo elektrikli otomobilin geliştirme sürecindeki hızın "tüm Renault ürünleri için doğru bir tempo" olduğunu belirtti. Bu strateji, araçların pazara sunulma süresini %50'den fazla kısaltma potansiyeli taşıyor.

Önümüzdeki yıl tanıtılacak olan yeni Twingo, konsept aşamasından üretime yalnızca 21 ayda geçecek. Alt marka Dacia ise bu süreyi daha da kısaltarak bir otomobilin geliştirme süresini sadece 16 aya indirecek. Provost, bu yeni hızın önümüzdeki birkaç yıl boyunca "Renault Grubu'nun dönüşümünü hızlandıracağını" vurguladı.

Normal şartlarda yeni otomobil geliştirme süreçleri genellikle iki ila beş yıl arasında değişiyor. Ancak özellikle Çinli üreticilerin Avrupa'daki markalar üzerinde baskı kurmasıyla, ilk konseptten üretime başlama süresinin kısalması bekleniyor. Provost, ilk medya soru-cevap etkinliğinde, firmanın bu süreleri dönüştürme yeteneğinin, yeni modellere yatırım yapmaya devam ederken kısa ve orta vadede "anahtar bir performans tetikleyicisi" olacağını söyledi.

Bu stratejinin faydaları çok yönlü. Yeni CEO, geliştirme sürelerini azaltmanın "daha hızlı, daha akıllı ve daha az maliyetli" olduğunu ve "inovasyonu müşteriye daha çabuk ulaştırdığını" belirtti. Bu durum, Renault'nun geçmişte zorlandığı rekabetçi ürünler sunma isteğini güçlendiriyor.

Bu zihniyet değişikliği sadece makyajlanmış modelleri veya mevcut ürün mimarisine sahip araçları kapsamayacak. Provost, Renault'nun bu yaklaşımı "tüm projelere" uygulaması gerektiğini ve görevdeki ilk günlerinde ana hedeflerinden birinin bu "Fransa'da, Avrupa'da, Renault'nun ekosisteminde" uygulanması olduğunu belirtti.

Bununla birlikte, Provost ve ekibi, eski CEO Luca de Meo'nun "hacim yerine değer" önceliği belirleyen stratejisini tamamen tersine çevirmemiş durumda. Renault Yönetim Kurulu Başkanı Jean-Dominique Senard, planın "stratejik manevra kabiliyetini korumak" ve "değiştirilmesi gerekeni ve korunması gerekeni anlayarak sürekliliği temsil etmek" olduğunu belirtti.