Performans Tutkunlarına Kötü Haber: Karbon Fiber ‘Tehlikeli Madde’ Listesine Girebilir!

Performans Tutkunlarına Kötü Haber: Karbon Fiber ‘Tehlikeli Madde’ Listesine Girebilir!

Spor otomobil markaları, performans tutkunları ve pahalı gövde kiti üreticileri için üzücü bir gelişme yaşanabilir. Otomotiv dünyasının gözdesi karbon fiber, Avrupa Birliği tarafından "tehlikeli madde" olarak sınıflandırılma riskiyle karşı karşıya.

Avrupa Birliği, şu anda Ömrünü Tamamlamış Araçlar (ELV) Direktifi'nin yeni bir versiyonu üzerinde çalışıyor. Bu direktifin temel amacı, otomobillerin kullanım ömürleri sona erdiğinde çevreye duyarlı bir şekilde geri dönüştürülmesini sağlamak ve yeni modellerin üretiminde kurşun, cıva gibi zararlı maddelerin kullanımını engellemek.

Direktifte yapılması planlanan yeni bir değişiklik, karbon fiberi de kurşun, cıva, kadmiyum ve hekzavalent krom gibi maddelerle birlikte "tehlikeli" olarak sınıflandırmayı hedefliyor.

Bu tür bir düzenleme aynı zamanda, belirli parça ve bileşenlerde izin verilen bu tür maddelerin miktarını sınırlamayı amaçlıyor. Bahsi geçen malzemelerin birçoğunun otomotiv üretiminde kullanımı, şu an için bazı istisnalar kapsamında serbest. Ancak, üreticilerin bu maddelere olan bağımlılıklarını azaltmaya başlamasıyla birlikte, yakın gelecekte tamamen yasaklanmaları gündeme gelebilir.

Karbon fiber, benzersiz mukavemet ve hafiflik dengesi sunmasına rağmen, özellikle bertaraf edildiğinde ortaya çıkan partiküller nedeniyle hedef tahtasında. Malzemenin parçalanması, makinelere kısa devre yaptırabilen ve insan cildinde tahrişe veya acıya neden olabilen küçük, iletken parçacıkların havaya karışmasına yol açıyor.

Karbon fiberin yasaklanması, bu malzemeyi üreten endüstri için yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Otomotiv sektörü, küresel karbon fiber kullanımının yaklaşık %10-20'sini oluşturuyor ve üretimin büyük bir kısmı Japonya'da gerçekleşiyor. Özellikle yüksek performanslı spor otomobil üreticilerinin bu durumdan ciddi şekilde etkilenmesi bekleniyor.

Şu an için Türkiye'nin bu konuda AB'yi takip edip etmeyeceğine dair bir işaret bulunmuyor. Ancak bu gelişme, küresel otomotiv endüstrisindeki malzeme kullanımı ve çevre düzenlemeleri açısından önemli bir adım olabilir ve gelecekteki üretim standartlarını etkileyebilir.