Paris’te Paylaşımlı Bisikletlere Darbe: Hırsızlık Krizi, Sürücüler Yeniden Otomobillere Yönelebilir!

Paris’te Paylaşımlı Bisikletlere Darbe: Hırsızlık Krizi, Sürücüler Yeniden Otomobillere Yönelebilir!

Fransa'nın başkenti Paris, uzun süredir şehir içi mikro-mobilite alanında örnek gösterilen paylaşımlı bisiklet sistemlerinden birine ev sahipliği yapıyordu. 20.000'den fazla pedal destekli ve elektrikli bisikletten oluşan devasa filosuyla, bu sistem milyonlarca Parisli ve turistin otomobil veya scooter ihtiyacı duymadan şehirde dolaşmasına yardımcı oluyordu. Ancak son zamanlarda büyüyen bir sorun, bu şehir içi mobilite harikasının tekerleklerini patlatma tehlikesiyle karşı karşıya: Hırsızlık ve izinsiz kullanım.

Şehir yetkilileri ve sistem operatöründen edinilen bilgilere göre, her hafta 600'den fazla paylaşımlı bisiklet kayboluyor. Bu da günde 30'dan fazla bisikletin sistemden basitçe buharlaştığı anlamına geliyor; bazıları doğrudan çalınırken, diğerleri "keyif sürüşleri" için alınıp bir daha geri getirilmiyor. Halihazırda toplam 3.000'e yakın bisikletin kayıp olduğu belirtiliyor. Bu rakam, Paris genelindeki 20.000'den fazla bisikletin neredeyse yüzde 15'ine denk geliyor.

Bu durumun sorumluları genellikle profesyonel hırsızlar veya organize suç çeteleri değil. Aksine, paylaşımlı bisikletleri tek kullanımlık oyuncaklar gibi gören sıradan kullanıcılar oldukları tahmin ediliyor. Şehir, birçok kişinin bisikletleri park istasyonlarından nasıl ayıracağını çözdüğünü, rastgele bir gezinti için bisikleti açıp ardından bir istasyondan uzakta terk ettiğini düşünüyor. Bir kez serbest bırakıldığında, bisikletler otomatik kilitleme özellikleri devreye girene kadar 24 saat boyunca teknik olarak kullanılabilir kalıyor. Bu noktadan sonra bisikletler genellikle kaderine terk ediliyor. Bazıları ara sokaklarda, bazıları nehirlerde bulunuyor, bir kısmı ise tamamen ortadan kayboluyor.

Bisikletler şehirdeki birçok istasyona park edilmek üzere tasarlandığından, GPS çiplerine sahip değiller. Bu da "özgürleştirilmiş" bisikletlerin geri kazanılmasını daha da zorlaştırıyor. Sorun küçük başladı ancak rahatsızlıktan öteye geçti; sistemin tüm amacını baltalamaya başlıyor. Bisikletlerin bu kadar yüksek oranda kaybolmasıyla, birçok istasyon özellikle yoğun saatlerde boş kalıyor. Hızlı bir işe gidiş gelişi veya şehir içinde kolay bir ulaşım arayan kullanıcılar, giderek artan bir şekilde uygun bisiklet bulamıyor veya çalışan bir tane bulmak için uzun mesafeler yürümek zorunda kalıyor.

Bu tür bir güvenilirlik eksikliği, kullanıcıların sisteme olan inancını zedeliyor ve potansiyel kullanıcıları yeniden otomobillere, taksilere veya daha az sürdürülebilir ulaşım biçimlerine yönlendirme riski taşıyor. Oysa Paris, şehirde otomobil kullanımını önemli ölçüde azaltmak için büyük adımlar atmıştı. Kayıplar finansal olarak da can yakıcı. Çalınan veya vandalizme uğrayan bisikletleri değiştirmek ucuz değil ve kayıp ekipmanları takip etmek veya hırsızlık önleyici tedbirleri güçlendirmek için harcanan kaynaklar giderek azalıyor. Paylaşımlı bisiklet sistemi, daha önce de hırsızlık ve vandalizm sorunlarıyla karşılaşmıştı, ancak bu son yükseliş, yetkililerin acil durum zillerini çalmasına neden oldu.

Yetkililer, kolay bir çözüm olmadığını kabul ediyor. Paris gibi bisiklet paylaşım sistemlerine sahip birçok şehir, erişilebilirlik ve hesap verebilirlik arasında ince bir çizgide yürüyor. Bu sistemin bu kadar başarılı olmasının bir nedeni, kullanım kolaylığı ve yaygın erişilebilirliğidir. Ancak aynı özellikler, kötüye kullanıma karşı savunmasız hale getiriyor – özellikle de denetim sınırlı ve kötüye kullanımın sonuçları minimal olduğunda.

Sorunun zamanlaması özellikle talihsiz. Son yıllarda Paris, otomobil trafiğini azaltmada, bisiklet şeritlerini genişletmede ve bisikleti sürdürülebilir ulaşım stratejisinin önemli bir parçası olarak teşvik etmede etkileyici sonuçlar elde etmişti. Paylaşımlı bisiklet sistemi bu planın temel taşlarından biriydi. Ancak sistem çok güvenilmez hale gelirse, hizmet etmeyi amaçladığı insanları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak. Paris'te bisikletin mobilitenin geleceği olması beklenirken, binlerce bisikleti izinsiz kullananlara ve hırsızlara kaptırmak sadece sinir bozucu değil; aynı zamanda sürdürülemez bir durum. Bu durum, şehir içi ulaşım çözümlerinde otomobillerin önemini bir kez daha gündeme getiriyor.