
Mercedes’ten Şaşırtan Hamle: 40 Model Yetmedi, Yeni Nişler Peşinde!
Lüks otomobil devi Mercedes-Benz, elektrikli mobiliteye geçişi ürün gamını daraltmak yerine, adeta yeni fırsatlar yaratmak için bir basamak olarak görüyor. Markanın CEO'su, pazar ihtiyaçlarını ve henüz var olmayan yeni gövde tiplerini sürekli olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Mercedes-Benz, spor otomobillerden SUV'lara ve aradaki hemen her segmente uzanan geniş ürün yelpazesiyle otomotivdeki nişlere yabancı değil. Marka CEO'su, çoğu markadan daha fazla segmenti kapsadıklarını kabul etmekle birlikte, daha fazla genişleme olasılığını dışlamadığını ifade etti. "Yaklaşık 40 farklı gövde varyantımız bulunuyor," diyen CEO, "Daha fazla niş olabilir mi? Bunu dışlamıyorum," şeklinde konuştu.
CEO, firmanın hangi yeni otomobil pazarı alanlarını değerlendirdiğine dair detay vermedi ancak, "Eğer bir pazar ihtiyacı olduğuna inanıyorsak, peşinden gideriz. Bizim için otomobiller yemek, uyku ve her şey demek," diyerek kararlılıklarını vurguladı. Ancak, sadece başkalarının keşfetmediği bir pazar boşluğunu doldurmak için tek bir gövde tipi tasarlamanın devrinin kapandığını da itiraf etti. CEO, "Aynı zamanda bir iş de yürütüyoruz. İş planı olmalı," diyerek gerçekçi bir bakış açısı sergiledi.
Bu vizyonun somutlaşması biraz zaman alacak olsa da, Mercedes-Benz'in bilinen ve test edilmiş bir formülü temel alarak tema üzerine çeşitlendirmeler sunması mantıklı görünüyor. Örneğin, popüler SUV'ların coupe versiyonları veya güçlü satan sedanlardan türetilen station wagon modelleri gibi.
Şimdiye kadar, özellikle elektrikli araç segmentinde, firma geleneksel olarak iyi talep gören gövde şekillerine bağlı kaldı. Ancak pazar olgunlaştıkça ve alıcılar daha fazla seçenek aradıkça, Mercedes-Benz daha küçük MMA veya daha büyük MB.EA platformlarına dayanan farklı "üst yapılar" sunarak bu fırsattan yararlanmaya hazır olacak.
Bununla birlikte, en yeni CLA modellerinde de görüldüğü gibi, marka tüm yumurtalarını tek sepete koymuyor. MMA platformu, hem elektrikli hem de hibrit güç aktarma organlarını destekleyen çok yakıtlı bir platform olarak öne çıkıyor. Bu durum, Mercedes-Benz'in 2030 yılına kadar ve muhtemelen sonrasında içten yanmalı motorlu otomobil talebini karşılayabileceği anlamına geliyor.