Mercedes’ Elektrikli Yeni E-Serisi Geliyor: Tasarım Devrimi Yolda!
Mercedes-Benz'in elektrikli araç gamındaki 'eriyen tereyağı' olarak nitelendirilen tasarım anlayışına veda etme zamanı geldi. Güncellenmiş tasarım dili yakın zamanda karşımıza çıkacak ve bu değişim hiç olmadığı kadar bekleniyor. Mercedes'in EQ modellerine yönelik bazı müşteri tepkileri, markayı daha denenmiş ve test edilmiş stilistik öğelere ve tanıdık isimlere geri dönmeye itti. Önümüzdeki elektrikli E-Serisi'nin bu dönüşümün ilk somut örneği olacağına dair ilk ipuçlarını elde ettik.
Casus fotoğrafçılar tarafından kamuflajlı olarak görüntülenen yeni nesil E-Serisi EV prototipi, geleneksel tasarım unsurlarını gözler önüne seriyor: Daha düz kaput çizgileri, daha dik bir bagaj ve belirgin şekilde daha uzun bir ön dingil mesafesi dikkat çekiyor.
Mevcut EQ serisinin daha nötr ve yuvarlak hatlı tasarımına kıyasla, kabin daha geriye konumlandırılmış. Bu arka tekerleklere doğru kaydırılmış kabin düzeni, araçlara estetik açıdan daha hoş bir görünüm katıyor.
Aynı zamanda, tamamen elektrikli bir araç olması nedeniyle ön ve arka uzantılar (overhangs) oldukça kısa tutulmuş. Bu platform, tasarımcılara tekerlekleri aracın köşelerine kadar itme imkanı tanıyor. Daha uzun aks mesafesi, sadece aracın duruşunu keskinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda yol tutuşunu da iyileştiriyor. Kapsamlı incelemelerde prototipte aktif arka yönlendirme sistemi görüldü. Bu özellik, mevcut EQE modelinde de bulunuyordu ve Mercedes'in bu özelliği yeni nesilde de koruması olumlu bir gelişme.
Mercedes EQ Tasarımı Gerçekten Kötü Müydü?
Mercedes-Benz Tasarım Direktörü, EQ modellerinin müşterilerde beklenen etkiyi yaratmamasının nedenlerini anladıklarını belirtiyor. EQ modellerinin tasarımını, zamanından on yıl kadar erken ortaya çıktığı şeklinde yorumluyor ve farklı bir pazarlama stratejisiyle sunulması gerektiğini düşünüyor. Özellikle amiral gemisi EQS sedan için bu durum daha da anlaşılır hale geliyor.
Bir S-Serisi satın alan müşteri, bu aracın kendisi ve çevresi için ne ifade ettiğine dair belirli bir algıya sahiptir. Sadece aerodinamik verimliliğe odaklanmış, adeta sabun kalıbını andıran bir araç, o algıyı tam olarak karşılamayabilir.
Görsel tasarımın ötesinde, EQE ve EQS modellerinin sürüş deneyimi de beklenenden farklı olabiliyor, özellikle AMG versiyonlarında. Güç muazzam olsa da, bu gücün iletilme şekli AMG tutkunlarının aradığı heyecanı tam olarak vermiyor. Bir EQE AMG'yi pistte limitlerine kadar zorlamak ve bir S63'ün sunduğu üstün performansı ve sürüş keyfini yaşamak arasında belirgin bir fark var.
Mercedes-Benz'in yeni nesil elektrikli ve plug-in hibrit araçları, mevcut EQ ailesiyle ilgili nelerin yanlış gittiğine dair kazanılan deneyimlerle daha iyi olacak. Elektrikli E-Serisi'ne dair elde ettiğimiz bu ilk bakış, bu iyileşmenin en somut kanıtı olarak öne çıkıyor.