Lotus’tan Radikal Hamle: Üretim Hattı ABD’ye Mi Kayıyor? Gümrük Duvarlarını Aşmanın Yolu Bu Mu?

Lotus’tan Radikal Hamle: Üretim Hattı ABD’ye Mi Kayıyor? Gümrük Duvarlarını Aşmanın Yolu Bu Mu?

Geçtiğimiz günlerde otomobil dünyasında bomba etkisi yaratan bir iddia gündeme geldi: İngiliz spor otomobil devi Lotus'un tarihi Norfolk fabrikasını kapatarak Birleşik Krallık'taki üretimini sonlandıracağı söylentileri yayıldı. Ancak bu haberler kısa sürede yalanlandı. Şirketten yapılan resmi açıklamada, "Lotus Cars normal faaliyetlerine devam etmektedir ve fabrikayı kapatmaya yönelik herhangi bir plan bulunmamaktadır" denildi. Bu açıklama, bazı uluslararası medya organlarında yer alan ve Çinli Geely kontrolündeki spor otomobil markasının İngiltere üretimini durdurmayı planladığı, bunun da 1.300 kişiyi işsiz bırakabileceği yönündeki haberlerin ardından geldi.

İngiltere'deki tesisin kapanmayacağı teyit edilse de, Lotus "gelişen pazarda verimliliği artırmak ve küresel rekabetçiliği sağlamak için stratejik seçenekleri aktif olarak araştırdığını" kabul etti. Şirketin üst düzey bir yöneticisi, geçtiğimiz haftaki ilk çeyrek kazanç toplantısında, Lotus'un gümrük vergilerinden kaçınmak amacıyla ABD'de araç üretmeyi düşündüğünü belirtti: "Tarife artışı nedeniyle oluşan kayıpları telafi etmek için ABD stratejimizi kullanmaya çalışıyoruz. Yerelleşmenin uygulanabilir bir plan olduğuna inanıyoruz."

Düşük hacimli bir marka olan Lotus için sıfırdan tamamen yeni bir fabrika kurmak pek de gerçekçi bir seçenek değil. Bunun yerine, Emira spor otomobil ve elektrikli modellerin Volvo'nun Güney Carolina'daki fabrikasında monte edilebileceği konuşuluyor. 2018'de açılan Ridgeville tesisi, yıllık maksimum 150.000 araç kapasitesine sahip olmasına rağmen bu rakama hiçbir zaman ulaşamadı. Tesis şu anda sadece EX90 ve Polestar 3 modellerini üretirken, S60 modelinin üretimi geçtiğimiz yılın Haziran ayında durdurulmuştu.

Geçtiğimiz Mayıs ayında Volvo, bu tesisteki iş gücünü %5, yani yaklaşık 2.500 çalışandan 125'ini azaltacağını duyurmuştu. Ancak uzun vadede 4.000 yeni iş yaratmayı ve üretimi artırmayı da planlıyor. Ana şirket Geely'nin, Lotus modellerini 2,3 milyon metrekarelik Ridgeville tesisinde üretme konusunda nihai bir karar alıp almadığı ise henüz netlik kazanmış değil.

Lotus, ABD'nin en büyük beşinci pazarı olması nedeniyle hızlı hareket etme baskısı altında. Eski ABD yönetimi tarafından uygulanan yüksek gümrük vergileri nedeniyle Emira ihracatı Nisan ayında durdurulmuştu. Şirket yetkilisi, 2026 model Emira'nın Ağustos ayında bayilere ulaşmasıyla teslimatların yeniden başlayacağını doğruladı. Çin'de üretilen elektrikli Eletre SUV ve Emeya sedan modelleri ise şu anda ABD pazarında satışa sunulmuyor. Eletre kısa bir süreliğine Amerikan kıyılarına ulaşmış, ancak Çin menşeli elektrikli araçlara uygulanan gümrük vergileri nedeniyle satışları askıya alınmıştı.

ABD'deki gelişmeler ne olursa olsun, Lotus İngiltere operasyonlarını durdurmayacağını ısrarla vurguluyor: "Son altı yılda İngiltere'deki Ar-Ge ve operasyonlara önemli yatırımlar yaptık. Lotus, İngiltere'ye ve müşterilerine, çalışanlarına, bayilerine, tedarikçilerine ve gurur duyduğu İngiliz mirasına bağlı kalmaya devam ediyor. İngiltere, spor otomobil üretimimiz, küresel tasarım merkezimiz, motor sporları operasyonlarımız ve Lotus Mühendislik'in evi olarak Lotus markasının kalbidir. Aynı zamanda Avrupa'daki en büyük ticari pazarımızdır."

Norfolk tesisinin kapanması, İngiltere'nin küçülen otomobil endüstrisi için başka bir darbe olacaktı. Geçtiğimiz yıl Mayıs ayına kıyasla bu yıl Mayıs ayında İngiltere otomobil üretimi üçte bir oranında düşerek 76 yılın en düşük seviyesine gerilemişti. Sadece 49.810 araç üretilmişti ki bu, 1949'dan bu yana en düşük Mayıs ayı rakamıydı. Lotus dışında, Jaguar Land Rover ve Aston Martin gibi diğer İngiliz otomobil üreticileri de artan gümrük vergileri nedeniyle ABD ihracatlarını azaltmıştı. ABD'ye yapılan sevkiyatlar, geçen yılın aynı ayına göre %55,4 gibi şaşırtıcı bir oranda düşmüş, bu durumun temel nedeni ticaret engelleri olarak belirtilmişti. ABD'nin İngiltere ihracatındaki payı %18,2'den %11,3'e gerilemişti.