
İkonik Audi TT Elektriklere Geri Dönüyor: Yeni Nesil Coupe’nin Detayları Ortaya Çıktı!
Audi'nin efsanevi modeli TT, elektrikli bir spor otomobil olarak yeniden doğmaya hazırlanıyor. Münih Motor Show'da tanıtılan ve geleceğin Audi modellerine dair ipuçları veren Concept C, bu iddialı geri dönüşün ilk adımı olarak dikkat çekiyor. Bu yenilikçi konsept, Audi'nin tasarım anlayışında da önemli bir değişimin habercisi.
Yeni baş tasarım sorumlusunun imzasını taşıyan bu yeni tasarım felsefesi, Audi otomobillerinin daha sade, temiz ve sofistike bir görünüme kavuşmasını hedefliyor. Concept C, bu vizyonun ilk somut örneği.
Yeni Audi TT Nasıl Görünecek?
Concept C'nin sergilediği gibi, Audi'nin yeni elektrikli spor otomobili tamamen yenilikçi bir tasarıma sahip olacak. Konsept, mevcut Audi modelleriyle herhangi bir benzerlik taşımıyor ve markanın zengin tarihinden ilham alıyor. Audi'ye göre, tasarımda en büyük ilham kaynakları 1930'ların efsanevi Auto Union Type C yarış otomobili ve elbette ikonik TT modeli olmuş.
Type C yarış otomobiline yapılan göndermelerden biri, dikkat çekici dar ve dikey ızgara tasarımında kendini gösteriyor. Bu ızgaranın her iki yanında yeni ve sade farlar yer alıyor. Audi'nin karmaşık aydınlatma imzaları yerine, markanın dört halkasını temsil eden basit, dört çizgili bir grafik kullanılmış.
Orijinal TT ile ilişkili önemli bir tasarım öğesi de ön cam. Ön camın alt kısmı kaputa entegre edilmiş ve tavan çizgisine ulaştığında mükemmel iki radüsle son buluyor. Burada birleştirme çizgisi dikkat çekiyor çünkü bu araç, katlanabilir bir sert tavana sahip ve bu tavan indirildiğinde sade kabin ortaya çıkıyor.
Concept C'nin silüeti, Audi R8 modelini anımsatıyor ancak daha kısa bir dingil mesafesi ve ona oranla daha uzun çıkıntılara sahip. Bu tasarım, tam teşekküllü bir süper otomobilden ziyade kompakt, ortadan motorlu bir otomobilin tipik özelliklerini taşıyor. İkinci nesil R8'e küçük bir gönderme olarak, cam içermeyen zarif bir arka 'cam' çizgisi de mevcut. Bu detayın üretim modeline yansıyıp yansımayacağı kesin olmasa da oldukça ilginç bir tasarım tercihi olarak öne çıkıyor.
Arka kısım, konseptin belki de en dramatik açısını sunuyor. Sadece birkaç tasarım öğesi, genel şekilden dikkati dağıtıyor. Arka güverte üzerindeki dar yarıklar, Type C yarış otomobiline zarif bir gönderme yapıyor. Altı kollu jantlar ve sıcak gümüş renk tonu ise orijinal TT'yi anımsatıyor.
Bu tasarım temalarının tamamının, Concept C'deki halinin yüzde 90'ını yansıtması beklenen üretim otomobilinde kullanılması öngörülüyor.
Son olarak, logonun güncellenmiş haline değinmekte fayda var. Audi'nin birkaç yıl önce gri tonlarda yeni düz tasarımını benimsemesi tartışmalara yol açmıştı. Bu konsept otomobildeki logo, modern ve düz yapısını korurken, fırçalanmış metal bir yüzeye geri dönmüş.
Yeni Audi TT'nin İç Mekanı Nasıl Olacak?
Dış tasarımda olduğu gibi, Concept C'nin içindeki her çizgi, kıvrım ve malzeme de minimuma indirilmiş. Sıcak gri kumaş ve deri ile alüminyum gibi malzemelerin birleşimi dikkat çekiyor.
Dijital arayüzler kısıtlı tutulmuş; ana bilgi-eğlence ekranı ön panele entegre edilmiş ve şaşırtıcı derecede makul bir boyutta. Ekran katlandığında, iç mekan sürücünün önündeki gösterge panelinde tek bir ekranın entegre edildiği izlenimini veriyor. Ancak ana sürücü ekranının üzerinde, sadece hızı gösteren dar bir ekran bulunuyor. Bu, Audi'nin iç tasarımcılarının sürücülere istedikleri zaman ekransız bir deneyim sunma arzusunu yansıtıyor.
İç mekanda ayrıca kapı tutamakları gibi alüminyum tasarım öğeleri de bolca yer alıyor. Bunlar endüstriyel menteşeleri andırıyor. Sade ve mükemmel yuvarlak bir direksiyon simidi de tasarımı tamamlıyor.
Yeni Audi TT Ne Zaman Yollarda Olacak?
Concept C, tam anlamıyla iki kişilik bir elektrikli spor otomobil olarak 2027 yılından itibaren üretime girecek. Audi CEO'su Gernot Döllner, konuya ilişkin olarak, "Artık konsept çalışmalarını göstermeyeceğiz. Bir şey gösterdiğimizde, bu somut bir ürün olacak ve gösterdiğimiz her konseptin arkasında bir üretim kararı olacak." açıklamasında bulundu.
Bu noktada daha fazla detay olmasa da, Porsche'nin elektrikli 718 spor otomobil platformunu geliştirme sürecinde önemli bir aşama kaydettiğini biliyoruz. Bu durum, Audi konseptine bir platform sağlayarak, gelecekteki üretim modelini görmeyi bekleyeceğimiz süreyi kısaltabilir.
Bu platform, sürücünün arkasında yığılmış yeni bir batarya düzenine sahip olacak. Bu, ortadan motorlu bir spor otomobilin ağırlık dağılımını daha doğru bir şekilde taklit edecek ve bu platformdaki modellere daha belirgin bir yol tutuş hissi verecek. Ayrıca, bataryaların tüm kabin zemini boyunca yerleştirilmesine kıyasla sürüş pozisyonunun şasi içinde daha alçak olmasına olanak tanıyacak.
Elektrikli spor otomobil pazarının büyüklüğü hala belirsizliğini koruyor. Ancak Audi de bu platformu kullanırsa, yatırımı iki marka arasında bölüşerek Porsche'nin iş modeline katkıda bulunacaktır.
Audi Neden Böyle Büyük Bir Değişime Gidiyor?
Otomobil tasarımının siyasi yönlerine pek sık dahil olmasak da, bu konsept, Frascella'dan gelen bir vizyon beyanı niteliğinde. Daha önce Land Rover'da görev yapan ve modern Range Rover'ın mimarı olarak bilinen Frascella, Audi'yi karmaşık ve agresif bir tasarım anlayışına yönlendiren Marc Lichte'nin yerine getirildi. Concept C, bu anlayışa bir tepki olarak görülebilir.
Bu vizyonu tam olarak gerçekleştirmek için konsept, yeni bir modeli ön plana çıkarmaktan fazlasını yapmak zorunda. Birincisi, Audi'yi sadece BMW ve Mercedes gibi geleneksel premium rakiplerin değil, aynı zamanda küresel dikkat için mücadele eden daha geniş bir yelpazedeki markaların da bulunduğu geleceğe yönelik bir tasarım yoluna sokmak. İkincisi ise bunu markanın neredeyse 100 yıllık mirasına dokunarak başarmak. Elektrikli güç aktarma organları ve kabin içindeki dijital arayüzlerin artmasıyla, üreticilerin benzersiz bir satış noktası yaratma şansı azalıyor.
Audi'nin bu konuda kendini daha üst bir seviyeye taşıması gerekiyor. Bu da, markanın Avrupa ve yurt dışındaki daralan pazar payı mücadelesinde, tasarım yoluyla mirasına referans vermesinin kritik bir hamle olduğu anlamına geliyor. Audi'nin tasarım dili artık bir BMW'deki sıralı altı motor veya bir Volvo'nun güvenlik özellikleri kadar önemli hale geliyor.
Bu yeni tasarım dilini taşıyan ilk Audi, 2027'de yollara çıkacak olan bu tamamen elektrikli spor otomobil olacak. O zamandan itibaren, bugün gördüğümüzden çok farklı bir Audi otomobili bekleyebilirsiniz.