İkinci El Otomobil Piyasasında Büyük Çöküş Kapıda mı? Sektörden Şok Eden Uyarılar!

İkinci El Otomobil Piyasasında Büyük Çöküş Kapıda mı? Sektörden Şok Eden Uyarılar!

Otomotiv sektöründe yaşanan çalkantılar, özellikle ikinci el otomobil piyasasında endişe verici işaretler veriyor. Sektörden gelen bilgilere göre, otomobil galerileri birbiri ardına kapanırken, piyasada büyük bir düzeltmenin kaçınılmaz olduğu belirtiliyor. Bu durum, hem bireysel araç sahipleri hem de galericiler için önemli sonuçlar doğurabilecek bir krizi işaret ediyor.

Sektörün deneyimli isimlerinden biri, yaşadığı gözlemlerin kendisini bu endişelere sevk ettiğini belirtiyor. Özellikle araç geri alma (repossessions) rakamlarındaki rekor artış ve galerilerin içine düştüğü çaresiz durumlar dikkat çekiyor. Hatta bir galerici komşusunun ülkeyi terk etmek zorunda kaldığı iddia ediliyor.

Sektörden Kriz İlanı: Galeriler Ayakta Kalamıyor

Uzun yıllardır bu sektörde yer aldığını belirten bir otomobil galerici, ikinci el piyasasının büyük bir düzeltmeye doğru gittiğine inanıyor. Son dönemde yaşananlar, bu öngörüyü daha da güçlendiriyor. Özellikle araç finansmanında kullanılan stok kredisi (floor plan financing) konusunda yaşanan olumsuzluklar, sektördeki çaresizliği gözler önüne seriyor.

Geri alınan araç sayısındaki rekor artışın, ekonominin genelini olumsuz etkileyen zincirleme bir reaksiyona yol açtığı vurgulanıyor. Araçları geri alınan bireylerin kredi puanlarının ciddi şekilde düşmesi, bu kişilerin ev, beyaz eşya veya yeni bir araç gibi başka büyük alımlar yapmasını engelliyor. Bu durum, kredi notlarının 650-700 bandından 500'lü seviyelere düşmesine neden olabiliyor.

Kredibilitesini kaybeden tüketiciler, sadece otomobil değil, diğer temel ihtiyaçlarını karşılamakta da zorlanıyor. Bu durum, genel ekonomik aktiviteyi de olumsuz yönde etkiliyor.

Komşu Galerici Ülkeyi Terk Etti İddiası

Yaşanan bir olay, piyasadaki gerginliği daha da artırdı. Bir galerici, kendi iş yerinin hemen yanındaki galerinin, büyük bir finans kuruluşundan aldığı stok kredisiyle finanse ettiği yaklaşık 30-40 aracın tamamını bir gecede başka ülkeye kaçırdığını iddia ediyor. Finans kuruluşu denetim için geldiğinde araçların yerinde olmadığını gören yetkililer, dolandırıcılıkla karşı karşıya kaldıklarını anladılar. Hatta bu galerici, araçlarla birlikte Venezuela'ya kaçtığı ve yakalansa bile kendi ülkesinde olacağı belirtiliyor.

Bu tür olaylar, stok kredisi sisteminin işleyişine ve finans kuruluşlarının denetim mekanizmalarına dair soru işaretleri yaratıyor. Stok kredisi, galerilerin araç stoğu alabilmesi için kullanılan yaygın bir finansman yöntemi olup, finans kuruluşu satılana kadar araçların mülkiyetini elinde bulundurur ve düzenli olarak stok kontrolü yapar.

Piyasa Koşulları Kötüleşirken Galeriler Kapanıyor

Bu tür dolandırıcılık vakalarının yanı sıra, piyasadaki genel düşüş nedeniyle birçok galerici kepenk indirmek zorunda kalıyor. Pandemi dönemindeki canlılığın ardından, bu yılın ilkbaharından itibaren işlerin durma noktasına geldiği ve ayakta kalmanın imkansız hale geldiği belirtiliyor. Birçok galerici, artan maliyetler ve azalan talep karşısında faaliyetlerini durduruyor.

Ancak, güçlü finansal yapıya sahip ve nakit rezervleri güçlü olan galeriler için bu zorlu dönemde fırsatlar doğabileceği de ifade ediliyor. Bu galeriler, ihalelerden uygun fiyatlı araçlar alarak ve finansman sağlama konusunda avantajlı konuma gelerek pazarda pay kapabilirler.

Ekonomik Baskılar Altında Geri Alma Oranlarında Kriz

Geri alınan araç sayısındaki artışın rastgele bir durum olmadığı, sayısal verilerle de destekleniyor. Yapılan araştırmalar, geri alınan araç sayısının son 15 yılın zirvesine ulaştığını gösteriyor. Özellikle enflasyonist baskılar ve artan kredi maliyetleri, bireyleri ödeme güçlüğüne düşürüyor. Yeni araçların ortalama fiyatlarının ve aylık ödeme tutarlarının rekor seviyelere ulaşması, tüketicileri daha kırılgan bir hale getiriyor.

Düşük kredi puanına sahip (subprime) tüketicilerin bu durumdan en çok etkilendiği, kredi geri ödemelerinde yaşanan gecikmelerin son 30 yılın zirvesine yaklaştığı belirtiliyor. Bu durum, genel ekonomik sağlığa dair endişeleri artırıyor.

Bu zorlu piyasa koşulları hakkında yapılan yorumlarda, genellikle tüketicilerin alım gücünün üzerinde araçlar satın aldığı yönünde görüşler dile getirilirken, bazıları ise piyasada ucuz araç bulunabileceği ve bunun bir fırsat olabileceği spekülasyonunu yapıyor.