Genesis Meydan Okuyor: Lüks Sınıfa Yeni Rakipler Geliyor! İşte X Gran Coupe ve Convertible!
Güney Koreli premium otomobil üreticisi Genesis, lüks segmentteki iddiasını gözler önüne seren iki çarpıcı konsept modelini tanıttı. X Gran Coupe ve X Gran Convertible olarak adlandırılan bu konseptler, markanın Mercedes ve BMW gibi devlerle rekabette ne kadar ciddi olduğunu kanıtlar nitelikte. Bu iki model, Genesis'in birçok pazarda sattığı G90 sedan modelini temel alsa da, Alman üreticilerin bile büyük ölçüde geri çekildiği özel bir segmenti hedefliyor.
Boyut ve prestij açısından geçmişteki Mercedes S-Serisi Coupe ve Cabriolet modellerini andıran X Gran Coupe ve X Gran Convertible, Genesis markasını oldukça özel ve düşük satış hacimli iki segmente taşıyor. Şimdilik sadece konsept olarak tanıtılsalar da, her iki model de üretime uygun kapı kolları, aydınlatma elemanları, aynalar ve hatta gizlenebilir bir geri görüş kamerası gibi detaylarıyla dikkat çekiyor ve üretime oldukça yakın görünüyor.
Tasarım dili, zaten oldukça etkileyici bir görünüme sahip olan G90 sedan ile benzerlik taşısa da, Genesis tasarımcıları A sütunundan itibaren aracı tamamen yeniden yorumlamış. Tavan çizgisi alçaltılmış, ön cam daha akıcı hale getirilmiş ve arka bölüm baştan tasarlanmış. Burun kısmında da daha keskin ve yontulmuş bir ifade için daha köşeli bir ızgara ve kesintisiz bir profil sunan yeni bir kaput kullanılmış.
Geçmişteki büyük boyutlu BMW ve Mercedes coupe modellerine yapılan belirgin bir göndermeyle, X Gran Coupe'de B sütunu bulunmuyor. Bu sayede dört cam da tamamen indirilerek yan tarafın tamamen açık kalması sağlanabiliyor. Bu, günümüz otomobillerinde nadiren rastlanan bir özellik; yalnızca Bentley Continental GT gibi modellerde B sütunsuz tasarım korunuyor.
X Gran Coupe, zeytin yeşili gövde rengiyle kontrast oluşturan parlak altın rengi jant setiyle tasarımını güçlendiriyor. İç mekanda ise yeşil ve ten rengi çift tonlu deri döşeme kombinasyonu, yumuşak, açık renk ahşap kaplamalarla daha da belirginleşiyor. Kabin genel olarak G90 sedana benzese de, gösterge panelinin üst kısmı ve direksiyon simidi hafifçe yeniden tasarlanmış.
Daha sıra dışı bir görünüme sahip X Convertible ise kendine özgü tasarım unsurlarına sahip. Koyu mor gövde rengi ve siyah ön cam çerçevesi dikkat çekiyor. Daha stilize jantları, koyu gövde rengiyle canlı bir kontrast oluştururken, kabindeki alüminyum renkli kemer çizgisi ve marşpiyellerdeki parlak detaylarla uyum sağlıyor. İç mekanda ise baştan aşağı canlı bir ultramarin mavisi renk hakim ve ahşabın doğal damarlarını vurgulayan metalik bir kaplama kullanılmış.
Genesis, her iki konseptte de iz genişliğini artırarak ve daha büyük jantlar kullanarak daha dolgun bir duruş elde etmiş. Henüz motor seçenekleri hakkında resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak G90 sedan modelinde, 48V hafif hibrit sistemle desteklenen çift turbolu V6 motor kullanılıyor. Bu motor, düşük hızlarda benzinli motorun çalışmasını optimize etmenin yanı sıra küçük bir e-süperşarjı da besleyerek 409 beygir güç ve 549 Nm tork üretiyor. Bu güç, sekiz ileri otomatik şanzıman aracılığıyla G90 sedanda arkadan itişli veya dört tekerlekten çekişli olarak sunuluyor. Ancak bu iki konsept otomobilin kaputunun altında tam olarak neyin yattığı henüz belirsizliğini koruyor.
Genesis, otomobillerin üretime geçip geçmeyeceği konusunda henüz resmi bir yorum yapmasa da, Genesis Küresel Başkanı Mike Song konseptlerle ilgili olarak şunları söyledi: "Bu fırsatı yeni bir on yıl için bir başlangıç noktası olarak değerlendirmeyi hedefliyoruz ve Genesis'in yüksek performanslı teknoloji ile geleceğin lüks tasarım anlayışını somutlaştıran modelleri sergiliyoruz."
Bu açıklama, Genesis'in lüks segmentin zirvesi olarak kabul edilen bir alana iddialı bir modelle girerek, yerleşik oyuncularla her seviyede rekabet edebileceğini kanıtlama konusunda son derece ciddi olduğunu gösteriyor.