Gelecek Aydınlık mı, Yoksa Göz Kamaştırıcı mı? Yeni Nesil Farlar Tartışması Kızıştı!
Saatlerin geri alınmasıyla birlikte karanlıkta daha fazla vakit geçirmeye başladığımız bu günlerde, otomobillerin farlarının giderek artan parlaklığı yeniden gündeme geldi. Sürücüler, özellikle akşam saatlerinde artan bu durumdan şikayetçi.
Türkiye'de de benzer bir durumun yaşanması muhtemel olsa da, bu konuda atılacak adımlar şimdilik belirsizliğini koruyor. Mevcut araştırmalar tamamlanmak üzere olsa da, sorunun çözümüne yönelik somut adımlar atmak oldukça zor görünüyor.
Bazı sürücülerin sonradan taktırdığı veya yasal olmayan parlak LED ve Xenon ampullerin sorunun küçük bir kısmını oluşturduğu belirtiliyor. Ancak asıl sorun, yeni otomobillerde kullanılan ve giderek daha parlak hale gelen far teknolojilerinde yatıyor. Gelişmiş LED farlar, yolu aydınlatırken karşıdan gelen trafiği rahatsız etmeyecek şekilde ayarlanabilse de, bu teknoloji genellikle üst segment araçlarda ve ek ücret karşılığında sunuluyor.
Otomatik kararan far sistemlerinin ise henüz istenilen performansı sergileyemediği yönünde görüşler mevcut. Farklı marka araçlarda yapılan testlerde, bu sistemlerin çevredeki araçları algılayarak otomatik olarak kısa fura geçişte yeterince hızlı tepki veremediği gözlemleniyor. Bu durum, karşıdan gelen sürücülerin uzun farlarını yakmalarına neden olabiliyor.
Bu durum, şerit takip asistanı ve hız limiti uyarı sistemi gibi teknolojilerde de görülebiliyor. Bu tür teknolojiler çalıştığında harika olsa da, günlük sürüş koşullarında her zaman güvenilir olmuyor.
Genel olarak farların parlaklığının arttığı ve özellikle inişli çıkışlı yollarda, aracın tepesinde parlak bir ışıkla karşıdan gelen sürücüyü kısa süreliğine kör edebildiği belirtiliyor. Yapılan çeşitli anketler, sürücülerin daha önce hiç olmadığı kadar gözlerinin kamaştığını hissettiğini gösteriyor. Ancak bu soruna nasıl bir çözüm bulunacağı büyük bir soru işareti.
Şikayet edilen farların büyük çoğunluğunun yasal olduğu, sadece önceki yıllarda kullanılan araçların düşük parlaklıktaki ışıklarından daha parlak ışık teknolojileri kullandığı anlaşılıyor. Mevzuat değişikliği yapmak ise oldukça zorlu bir süreç olacaktır. Üreticilerin, sadece Türkiye pazarı için araçlarının aydınlatma sistemlerini yeniden tasarlaması pek olası görünmüyor. Bu durum, Avrupa Birliği genelinde bir girişim gerektirecektir ki, şu an için böyle bir niyetin olduğu da pek söylenemez.
Kısa vadede ve hatta daha uzun vadede, sürücülerin gece sürüşlerinin daha aydınlık bir deneyim olacağına alışmaları gerekecek gibi görünüyor. Zira her hangi bir çözümün yakın zamanda hayata geçmesi beklenmiyor.