
Ezber Bozan Araştırma: Elektrikli Otomobiller, Üretim Bile Dahil Benzinlilerden %73 Daha Çevreci!
Günümüzde satılan bataryalı elektrikli otomobiller, üretim süreçleri de dahil olmak üzere, benzinli araçlara göre yaşam döngüsü sera gazı emisyonlarında %73 daha az salım yapıyor. Yeni bir araştırmanın ortaya koyduğu bu çarpıcı sonuç, 2021'deki %59'luk farka kıyasla önemli bir ilerlemeye işaret ediyor.
Öte yandan, hibrit ve şarj edilebilir hibrit (PHEV) araçlar bu alanda çok fazla ilerleme kaydedemedi. Yapılan çalışma, temiz ulaşım savunucularının yıllardır dile getirdiği bir gerçeği doğruluyor: Ulaşım sektörünün en kirletici unsuru olan içten yanmalı motorlu binek araçlardan kaynaklanan emisyonları ciddi şekilde azaltmak isteniyorsa, bataryalı elektrikli araçlara tam anlamıyla odaklanmak şart.
Uzmanlar, "Bataryalı elektrikli otomobiller beklenenden çok daha hızlı temizleniyor ve hibrit ile şarj edilebilir hibritler de dahil olmak üzere diğer tüm teknolojileri geride bırakıyor" değerlendirmesinde bulunuyor. Bu durum, yenilenebilir enerji kaynaklarına hızlı geçiş ve elektrikli araçların yüksek enerji verimliliği sayesinde mümkün oluyor.
Elektrik şebekelerinin yapısı hızla değişiyor. 2020'de %38 olan yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının, 2025 yılına kadar %56'ya yükselmesi bekleniyor. Bu daha başlangıç; 2045'e gelindiğinde bu oranın %86'ya ulaşabileceği öngörülüyor. Bugün satın alınan araçların yirmi yıl sonra bile trafikte olabileceği düşünüldüğünde, temiz elektrik kullanımının artması, elektrikli araçların iklim faydalarını zamanla daha da artıracak.
Öte yandan, benzinli otomobillerin geleceği büyük ölçüde fosil yakıtlara bağlı kalmaya devam edecek. Zira biyoyakıt ve e-yakıtların maliyetleri ve bulunabilirlikleri hala belirsizliğini koruyor.
Hibrit ve şarj edilebilir hibritler, benzinli araçlara kıyasla ömür boyu emisyonlarını sırasıyla yalnızca %20 ve %30 oranında azaltabiliyor. Bunun bir nedeni, şarj edilebilir hibritlerin beklenenden daha fazla benzinle çalışmaya eğilimli olması. Dolayısıyla, hibritler tamamen işlevsiz olmasa da, iklim hedeflerine ulaşmak konusunda yeterli değiller.
Son zamanlarda elektrikli araçların gerçekten ne kadar çevreci olduğuna dair pek çok tartışma yaşanıyor. Bu yeni araştırma, elektrik şebekesinin zamanla nasıl temizlendiğini göz ardı eden veya gerçekçi olmayan benzin tüketim verilerini kullanan yanıltıcı iddiaları ve yanlış bilgileri hedef alıyor.
Elektrikli araç üretiminin başlangıçta daha fazla emisyona yol açtığı doğru; bu oran, özellikle batarya üretimi nedeniyle benzinli bir araca göre yaklaşık %40 daha fazla. Ancak elektrikli araçlar bu farkı hızla kapatıyor: Ekstra emisyon yükü genellikle yaklaşık 17.000 km sürüşün ardından telafi ediliyor ki çoğu sürücü bu mesafeye bir veya iki yıl içinde ulaşıyor.
Uzmanlar, "Otomotiv endüstrisi liderlerinin son zamanlarda hibrit araçların emisyon hesaplamalarını yanlış sunduğunu görüyoruz" diyerek ekliyor: "Ancak yaşam döngüsü analizi, keyfi bir tercih meselesi değildir."
Bu yeni analiz, araç ve batarya üretimi ile geri dönüşümü, yakıt ve elektrik üretimi, yakıt tüketimi ve bakımından kaynaklanan emisyonları kapsıyor. Hatta, elektrik karışımının önümüzdeki yıllarda nasıl değişeceğini de hesaba katıyor ki bu, şarj edilebilir hibritlerin performansını ölçerken önemli bir ayrıntı.