
Elektriğin Sessizliğine Veda: V12 Motorlu, Manuel Şanzımanlı Yeni Süper Spor Otomobil Geliyor!
Piyasada her köşe başında rastladığımız, inanılmaz beygir gücü rakamlarına sahip, tamamen sessizce 0'dan 100 km/s hıza ulaşan elektrikli süper spor otomobillerin ortasında, müşterilerin bu batarya destekli makinelerle tam anlamıyla bağ kurmakta zorlandığı bir gerçek. Zira batarya destekli bir sedan mantıklı olabilirken, en üst düzey performans otomobillerinin ruhu, sesi ve gerçek mekanik tınısı olmalı.
İşte bu noktada, İngiliz otomotiv dünyasına yeni adım atan bir markanın ürünü olan GP1, şimdilik sadece bir dijital çizim olsa da, otomobil tutkunlarını heyecanlandırmaya aday.
GP1, atmosferik bir V12 motora, manuel şanzımana ve arkadan itişe sahip bir süper spor otomobil olarak tasarlanıyor. Diğer bir deyişle, bir puristin hayali. Markanın belirttiği gibi, "saf sürüş keyfi için sıfırdan üretilmiş bir otomobil". Ve dürüst olmak gerekirse, buna inanmak için pek çok nedenimiz var.
Tasarımına daha sonra değineceğiz, ancak öncelikle gerçekten önemli olana, yani motora odaklanalım. GP1'in kalbinde, saygın İtalyan motor sporları mühendislik firması Italtecnica tarafından geliştirilen yepyeni, 6.6 litrelik atmosferik bir V12 motor yatıyor. Rakamlar etkileyici: 9.000 devirde 800 beygir güç ve 700 Nm'yi aşan tork.
Elektrik desteği yok, turboşarj yok; sadece saf, mekanik bir bütünlük.
Tüm bu güç, markanın "eşsiz dokunsallık ve sürüş hissi sunduğunu" belirttiği, boylamasına monte edilmiş altı ileri Xtrac manuel şanzıman aracılığıyla arka tekerleklere aktarılıyor. Otomobilin ağırlığı ise sadece 1.000 kilogram.
Mekanik bileşenler; Brembo, Öhlins gibi üst düzey şirketlerden ve sadece yol otomobillerinde değil, aynı zamanda üst düzey motor sporlarında da kanıtlanmış uzmanlığa sahip diğer güvenilir tedarikçilerden geliyor.
Tasarım, adeta bir sanat eseri; markanın ifadesine göre "tasarımın kutlandığı, kama tasarımının altın çağlarından ilham alan kıvrımları birleştiren" heykelsi formlar. Çarpıcı çizgiler, daha önce Bugatti ve Rimac gibi markalarda çalışmış bir tasarımcı tarafından çizilmiş. Bu tasarımda Lancia Stratos Zero, Lamborghini Countach ve Marcello Gandini'nin diğer başyapıtları gibi ikonik makinelerden ilham alınmış.
Keskin, amaçlı çizgiler, otomobilin aerodinamiğini şekillendiriyor. Bu aerodinamiğin, yol otomobillerinde görülen en büyük difüzörlerden birini içerebileceği belirtiliyor. Difüzörün üzerinde, belirgin X şeklindeki LED stop lambalarıyla çerçevelenmiş dört adet egzoz çıkışı yer alıyor.
GP1'in iç mekanı saf bir minimalizmi benimsemiş. Büyük ekranlar veya dokunmatik kontroller yok; sadece gerekli olanlar mevcut. İki koltuk arasında fiziksel düğmeler ve geleneksel bir vites kolu bulunan belirgin bir orta tünel bulunuyor. Markanın belirttiği gibi, "Her şey tam olması gerektiği yerde". Tasarım, tasarımcının temel ilkesini takip ediyor: "Sadece sen, otomobil ve önündeki yol.".
Bu otomobilin tasarımı ve geliştirilmesi son aşamada ve teslimatların önümüzdeki aylarda başlaması bekleniyor. Ancak hızlı olmanız gerekecek; üretim sadece 25 adetle sınırlı ve her birinin başlangıç fiyatı vergiler, nakliye ve özel kişiselleştirmeler hariç yaklaşık 3.3 milyon Amerikan Doları.
İlk 12 alıcı ayrıca markanın özel "Open Doors" programına erişim sağlayacak. Bu program, GP1'in arkasındaki mühendisler ve tasarımcılarla tanışma ve otomobilin üretim sürecine yakından tanıklık etme gibi nadir bir fırsat sunuyor.