Dacia’dan Şaşırtıcı Sürpriz: Kübik Tasarımlı Elektrikli Hipster!
Dacia, Duster ve Bigster gibi modelleriyle tanıdığımız bir marka. Şimdi ise adını 'Hipster' koyduğu, alışılmadık bir konseptle karşımızda. Renault çatısı altındaki bu marka, 'yarının popüler elektrikli otomobilini icat etme' gibi iddialı bir misyon üstleniyor. Son konsept, keskin hatlarıyla dikkat çekiyor ve iç hacmi en üst düzeye çıkarmak için yuvarlak hatlardan tamamen uzaklaşmış durumda.
Bu araçların boyutları ilk bakışta yanıltıcı olabilir. Sadece 3 metre uzunluğunda olan Hipster, Japonya'nın 'kei car' sınıfından bile daha kısa. Hatta bu küçücük pakette bile geleceğe yönelik bir 'Honda N-Box' havası hissediliyor. Aracın yüksekliği sadece 1.53 metre, genişliği 1.55 metre ve ağırlığı 800 kilogramın altında.
Küçük boyutlarına rağmen Dacia, bu minik elektriklinin dört yetişkin için yeterli oturma alanı sunduğunu ve küçük bir bagaj bölümüne sahip olduğunu belirtiyor. Bu bagaj, 70 litre hacme sahip. Ancak arka koltuklar yatırıldığında bu kapasite 500 litreye kadar çıkabiliyor.
Batarya kapasitesi hakkında net bir bilgi verilmemiş olsa da, aracın küçük boyutları ve düşük ağırlığı göz önüne alındığında, ağır bir batarya paketi taşımadığı anlaşılıyor. Dacia'ya göre, Hipster haftada sadece iki şarjla günlük kullanım için yeterli menzili sağlıyor.
Dacia'nın üretim modellerinde olduğu gibi, bu küp şeklindeki konsept de maliyeti düşük tutmaya odaklanmış. Örneğin, kare stop lambaları bagaj kapağının camının arkasına yerleştirilmiş, bu da ayrı bir cam ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Kapı kolları ise daha hafif ve ucuz olmaları nedeniyle kumaş şeritlerle değiştirilmiş.
Eğer ön koltuk yerine bank koltukları özlüyorsanız, Hipster'da bu özellik mevcut. Maliyeti daha da düşürmek adına, file kumaş kullanılmış. Ön ve arka koltukların üzerinde süzülen ayrı baş dayanakları da bu minimalist yaklaşıma örnek. İç mekanda sadelik ön planda olsa da, sürücü ve ön yolcu için hava yastıklarıyla güvenlikten ödün verilmemiş.
Boyutlarına göre sunduğu geniş kabin alanının yanı sıra, Hipster oldukça kullanışlı. İç mekanda bardaklıklar, ek aydınlatmalar, taşınabilir Bluetooth hoparlör veya kol dayamaları gibi aksesuarları takmak için 11 adet sabitleme noktası bulunuyor.
Görünüşü ne kadar sade ve eğlenceli olursa olsun, Hipster ilgi çekici bir fikri temsil ediyor. Eğer 'temel ihtiyaçlar' konsepti bir otomobile dönüştürülseydi, bu araç tam olarak böyle olurdu: maliyet, ağırlık veya karmaşıklık eklemeyen, ihtiyacınız olan her şey. Aslında bu araç, Avrupa'ya özgü bir 'kei car' felsefesiyle, dört tekerlekli motosikletlerin bir adım ötesi olarak düşünülebilir.
Bu konseptin tanıtımı, Avrupa Birliği'nin ultra kompakt elektrikli araçlar için ayrı düzenlemeler getirmeyi değerlendirdiği bir döneme denk geliyor. Bu tür araçlar, standart elektrikli otomobiller kadar çok gereksinimi karşılamak zorunda kalmayacak, bu da üretim maliyetlerini düşürecek. Elde edilen tasarruflar müşterilere yansıtılabilirken, otomobil üreticileri 20.000 Euro'nun altındaki bir elektrikli otomobil satarken bile kar edebilecek.