
Çevre Ajansında Alarm Zilleri Çalıyor: ‘Bilim Yerine Siyasi Propaganda, Kirleten Araçlara Teşvik Var!’
Önemli bir çevre koruma ajansının yaklaşık 500 çalışanı, mevcut liderliğin kurumun temel misyonuna aykırı hareket ettiğini, bilimsel verileri göz ardı ettiğini ve kamuoyunu yanıltıcı bilgilerle manipüle ettiğini belirten çarpıcı bir “İtiraz Bildirisi” yayımladı.
Söz konusu bildiri, kurumun üst düzey yetkililerine ve ilgili mercilere iletilirken, kamuoyunun dikkatine sunuldu.
Bildiride, çevrenin korunması misyonuyla çalışan personelin, mevcut liderliğin bu misyona karşı çalıştığı yönündeki derin endişeleri detaylandırılıyor.
Çalışanların dile getirdiği başlıca beş endişe maddesi şu şekilde sıralanıyor:
- Kurum liderliği, ajansın çalışmalarının temelini oluşturan bilimsel veriler yerine siyasi propaganda dilini benimseyerek kamu güvenini sarsmıştır. Buna, resmi kanallardan yanlış bilgi yayma, bilimi “din” olarak nitelendirme ve hatta var olmayan “temiz kömür” övgüleri de dahildir.
- Liderlik, kirlilik yaratanlara fayda sağlamak amacıyla bilimi göz ardı etmektedir. Ajansın elinde, asbest, cıva, sera gazları ve PFAS (sonsuz kimyasallar olarak da bilinir) gibi maddelerin sağlığa zararlı olduğuna dair sağlam bilimsel veriler bulunmasına rağmen, bu maddelere maruziyeti artıracak adımlar atılmaktadır. Ayrıca, ülke daha fazla kirlilik yayan ve daha yüksek yakıt maliyetli araçlara yönlendirilmekte, yapay zeka kullanımının artan enerji tüketimi görmezden gelinmektedir. Tüm bunlar, ajansın bilimsel bir otorite olarak güvenilirliğini tehdit etmektedir.
- Liderlik, toplumun en savunmasız kesimlerine zarar vermektedir. Araştırmalar, çevresel zararın en büyük yükünü dezavantajlı toplulukların çektiğini gösterirken, liderliğin bu topluluklara yönelik zararı derinleştirdiği iddia edilmektedir.
- Liderlik, kurumun araştırma biriminin görevini elinden alarak doğrudan kendisi kontrol etmek istemekte, bu da bilimsel bulgulara siyasi müdahalelerin önünü açmaktadır.
- Kurum içinde bir korku kültürü yaratılmaktadır; çalışanlar, çevre koruma görevlerini hakkıyla yerine getirmeleri durumunda misillemeyle karşılaşabilecekleri veya işlerini kaybedebilecekleri endişesini taşımaktadır.
Bildiriye 424 çalışan imza atarken, yukarıda bahsedilen korku kültürü nedeniyle 197’si kimliğini gizli tutmayı tercih etmiştir. İmza sayısının artmaya devam ettiği belirtiliyor.
Bildiri, kurum liderliğine, ajansın ana hedefi olan “temiz hava, temiz su ve gelişen bir ekonomiyle bir dünya devralma” hedefini ciddiye alma çağrısıyla sona eriyor. Mevcut gidişatla ajansın “toplumları tehlikeli kimyasallardan ve güvenli olmayan içme suyundan koruyamayacağı, aksine halk sağlığı ve güvenliğine yönelik riskleri artıracağı” belirtiliyor. Çalışanlar, gidişatı düzeltmek ve misyonu ciddiye almak için bir fırsat olduğunu vurgulayarak, liderliğin bu endişeleri “dikkate almasını” talep ediyorlar.
Sıfır Otomobil Haberleri Bakış Açısı
Bir çevre koruma ajansının çalışanlarından gelen bu tür bir itiraz, çevre politikalarının ve bilimsel veriye dayalı yönetimin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle otomotiv sektörü için, emisyon standartları, yakıt verimliliği ve elektrikli araçlara geçiş gibi konulardaki politikalar, küresel ısınma ve hava kirliliğiyle mücadelede hayati önem taşıyor.
Daha fazla kirlilik yayan ve yakıt tüketimi yüksek araçlara yönelik politikaların teşvik edilmesi veya mevcut çevre standartlarının zayıflatılması, hem halk sağlığına doğrudan zarar veriyor hem de otomotiv endüstrisinin sürdürülebilir dönüşüm çabalarını baltalıyor. Bilimsel verileri göz ardı ederek alınan kararlar, kısa vadede bazı çıkarlara hizmet etse de, uzun vadede çevreye, ekonomiye ve topluma onarılamaz zararlar verebilir.
Otomotiv dünyası, sıfır emisyonlu araçlar ve yeni nesil teknolojilerle yeşil bir geleceğe doğru ilerlerken, politika yapıcıların da bu vizyonu desteklemesi ve bilimsel gerçeklikleri temel alması büyük önem taşıyor. Bu tür bildiriler, kamuoyuna ve karar vericilere, çevresel sorumluluğun ne kadar ciddi bir mesele olduğunu hatırlatan önemli uyarılardır.