
Bugatti Tourbillon’un Yeni V16 Motorunda Keşfedilen Şaşırtıcı Sistem
Bugatti, Tourbillon modelinde yer alacak muhteşem, Cosworth tarafından geliştirilen atmosferik V16 motoru için yeni video ve fotoğraflar yayımladı. Bu detayları incelerken dikkatimizi çeken ilk şey, V16'nın daha önce otomotiv motorlarında görmediğimiz eşsiz zamanlama sistemi oldu.
Motorun ön kısmını gösteren fotoğrafta birçok detay ustaca gizlenmiş olsa da, zamanlama mekanizması hemen göze çarpıyor. Bu sistem, zincir ve dişli tahrikin bir kombinasyonu. Her silindir sırası için birer dişli bulunuyor ve bu dişliler birbirine ve krank milinin ucundaki bir dişliye bağlı. Krank mili dişlisine bağlı olan bu iki dişlinin her birinde, eksantrik millerini hareket ettiren zamanlama zinciri için daha küçük bir dişli daha yer alıyor.
Yani, motorun her iki yarısı için birer tane olmak üzere toplamda iki zamanlama zinciri mevcut.
Bugatti ve Cosworth'a bu sistemi neden kullandıklarını sorduk, çünkü aksi takdirde sadece tahmin yürütebiliriz. En iyi tahminim, iki zincirin 16 silindirli bir motorun ürettiği aşırı titreşim ve güçlerle başa çıkmanın bir yolu olduğu yönünde, ancak bu *çok* büyük bir tahmin. Ya da belki iki zamanlama zinciri kullanmak basitlik veya sürtünme azaltma açısından faydalı oluyordur.
Yarış motorları genellikle tamamen dişli tahriklidir, bu da maksimum güvenilirlik ve yüksek devir performansı sağlar, ancak bu çok daha karmaşık ve gürültülü bir kurulumdur. Cosworth'un başka markalar için ürettiği V12 motorlar dişli tahrikliydi, ancak Bugatti V16'sı için bu gürültüyü istememiş olabilir. Ancak, yağ pompasının dişli tahrikli olduğu görülüyor.
Dikkat çeken bir diğer detay, Tourbillon'un krank milinin bir metreden uzun olması nedeniyle kesinlikle gerekli olan titreşim sönümleyici. Supap zamanlamasını değiştiren eksantrik mili varyatörleri de ilginç. Başlangıç olarak, bu parçaların, başka bir büyük otomotiv grubunun V6 motorunda kullanılanlarla aynı gibi göründüğü ancak üzerlerindeki işaretlerin silindiği fark ediliyor. Varyatörlerin üzerindeki numaralar mevcut hiçbir parçaya karşılık gelmiyor, ancak hem Bugatti'deki ünitelerde hem de bahsedilen markanın parçalarında benzer üretim işaretleri ve "Made In Germany" (Almanya Üretimi) ibaresi bulunuyor.
Ayrıca, odaklanmış iki varyatörün de "Emme Sağ" (Intake RH) olarak etiketlenmiş olması dikkat çekici. Cosworth'un burada bir hata yaptığından şüpheliyiz. Bunun yerine, bu durumun motorun bazı sırlarını gizlerken bize yine de ilgi çekici görseller sunmanın bir yolu olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bu detaya çok fazla takılmaya gerek yok.
Eksantrik millerinin supap başına sadece bir profili var, bu da motorun yalnızca değişken supap zamanlaması kullandığını, değişken supap kaldırılması (lift) kullanmadığını gösteriyor. Tourbillon'un anlık düşük devir gücü sağlayabilen bir hibrit sisteme sahip olması nedeniyle, değişken supap kaldırılmasının gereksiz bir karmaşıklık olduğunu düşünüyoruz: Motoru sadece yüksek devir performansı için ayarlayın ve tork boşluklarını hibrit sistemin halletmesine bırakın. Ve sadece bize mi öyle geliyor, yoksa supap sapları çok mu küçük görünüyor?
Bugatti'nin fotoğraflarında, Cosworth dinamometresinde üç silindirli bir test ünitesinin harika bir görüntüsü var. Cosworth, tam boyutlu prototiplerini inşa etmeden önce bir motorun temel prensiplerini test etmek için her zaman üç silindirli bir test ünitesi geliştirir. V16'nın dinamometre çekimlerinde, dört gaz kelebeği gövdesine sahip muhteşem karbon fiber emme manifoldunu net bir şekilde görebiliyoruz. Bu gaz kelebeği gövdeleri, parça numaraları odakta olmasa da, standart üretim parçalarına benziyor.
Video çok etkileyici, özellikle de V16'yı dinamometrede 9.500 dev/dak kırmızı çizgiye ulaşırken bir yarış otomobili gibi bağıra bağıra duymak mümkün. Bu, sadece etkileyici silindir sayısı nedeniyle değil, başka hiçbir şeye benzemeyen bir motor.