
Avrupa EV Pazarında Dengeler Değişiyor: Volkswagen Zirvede, Tesla Düşüşte
Dünyanın en çok satan otomobili unvanını bir zamanlar elinde bulunduran Tesla için Avrupa pazarında sular tersine akıyor. Yeni açıklanan bir rapor, Volkswagen Grubu'nun elektrikli araçlarının Avrupa'da Tesla'yı satışlarda geride bıraktığını ortaya koydu.
Pazar analizlerine odaklanan bir kuruluş tarafından yapılan yeni bir araştırma, 2025 yılının ilk çeyreğindeki (31 Mart itibarıyla) yeni araç kayıtlarını inceledi. Verilere göre, Volkswagen Grubu çatısı altındaki markaların toplamda 65.679 yeni elektrikli aracı tescil edildi. Bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemine göre %157'lik dikkat çekici bir artışa işaret ediyor. Aynı dönemde Tesla'nın yeni kayıtları ise %38 oranında düşerek 53.237'de kaldı.
Buradaki verilerin satışlardan ziyade kayıt rakamları olduğunu belirtmek önemli. Ancak kayıt verileri, pazarın genel durumu hakkında güçlü bir gösterge sunuyor. 12.000'in üzerindeki kayıt farkı, Volkswagen Grubu'nun şu anda Avrupa'da Tesla'dan çok daha iyi bir performans sergilediğini gösteriyor.
Volkswagen Grubu'nun kendi açıkladığı teslimat rakamları da bu durumu destekliyor. Şirket, 2025 ilk çeyreği itibarıyla Grup genelindeki elektrikli araç teslimatlarının %112 arttığını bildirdi.
Volkswagen Grubu satışlardan sorumlu bir yetkilisi yaptığı açıklamada, "Ürünlerimiz iyi karşılanıyor ve Volkswagen Grubu'nun doğru yolda olduğunu gösteriyor" dedi. Yetkili, "İlk çeyrekte dünya genelinde tamamen elektrikli teslimatlarımızı yaklaşık %60 artırdık. Özellikle Avrupa'da, teslimatları ikiye katlayarak bu segmentteki lider konumumuzu önemli ölçüde genişlettik" diye ekledi.
Grubun en çok satan elektrikli modelleri arasında Volkswagen ID.4 ve ID.5 (toplamda 43.700 adet), ID.3 (28.100 adet), Audi Q4 E-Tron (22.800 adet) ve Skoda Enyaq (20.200 adet) yer alıyor. Volkswagen markasına ait diğer modellerden ID.7 19.100 adet, Avrupa'da ticari araç olarak da sunulan ID.Buzz ise 12.700 adet satış kaydetti.
Peki, Tesla'daki bu düşüşün arkasında ne yatıyor? Pazar kaynakları, şirketin CEO'sunun siyasi duruşu nedeniyle küresel çapta oluşan tepkilerin ve bazı ülkelerdeki yeni gümrük vergilerinin düşüşte etkili olabileceğini öne sürüyor. Bu faktörlerin markanın algısını ve Avrupa pazarındaki rekabet gücünü olumsuz etkilediği belirtiliyor.
Ancak pazar dinamiklerinin hızla değiştiği bu dönemde rekabetin önümüzdeki süreçte nasıl şekilleneceğini zaman gösterecek.