Audi’den Şaşırtan Karar: Direksiyon Simidinde 100’den Fazla Seçenek Yerine Sadece Üçü Kalıyor!
Lüks otomobil sahibi olmanın en büyük keyiflerinden biri, geniş seçenek yelpazesinden aracını kişiselleştirebilmektir. Genellikle başlangıç fiyatı arttıkça, ekstraların listesi de uzar. Audi'nin yapılandırıcısı oldukça karmaşıktır, ancak gelecekteki modellerle bu durum değişecek gibi görünüyor. Volkswagen Grubu'nun bu markası, opsiyon listesindeki tercih edilebilir kutucukların sayısını azaltmayı hedefliyor. Ancak bu sadece maliyetleri düşürmekle ilgili değil. Müşteriler için de faydaları olacak.
Markanın üst düzey yöneticisi, otomobilin kişiselleştirme derinliğini daraltarak, daha az sayıda ama daha kaliteli seçeneklere odaklanılabileceğini belirtti. Ingolstadtlı yetkili, direksiyon simidi örneğini vererek, şirketin geniş ürün gamında mevcut olan aşırı sayıda direksiyon simidi versiyonuna dikkat çekti: "Örneğin, üç, belki dört farklı direksiyon simidi versiyonunun yeterli olduğuna inanıyoruz. Şu anda 100'den fazla çeşidimiz var!"
Amaç, direksiyon simidi gibi en önemli temas noktalarını iyileştirerek, iç mekanların Dört Halka logosuna yakışır bir his vermesini sağlamak. Audi'nin baş yaratıcı sorumlusu da aynı düşüncede olduğunu ifade ederek, tasarruf edilen paranın bir kısmının daha premium detaylara harcanacağını öne sürdü: "Azalttığımız için daha iyi kalitede unsurlar üretebiliriz."
Bu durum, ideal olarak her iki taraf için de fayda sağlayan bir "az çoktur" yaklaşımı olarak özetlenebilir. Bu yöndeki ilk adım, geçtiğimiz günlerde tanıtılan bir konsept spor otomobilde görüldü. Fiziksel kontroller için eloksallı alüminyum kullanılan ve direksiyon simidini süsleyen amblem gerçek metalden yapılmıştı.
2027'de piyasaya çıkacak üretim versiyonunun bu üst düzey öğeleri koruyup koruyacağı henüz bilinmiyor, ancak iyimserlik yüksek. Konsept aracın, bazı 2010'lar modellerinde olduğu gibi dokunmatik ekranı gizleyebilme özelliği, yeniden görmek isteyeceğimiz bir yenilik olurdu. Ayrıca, aerodinamik spor otomobil, dokunmatik olsa da ayrı iklim kontrol ünitelerine sahip olmasıyla, markanın tasarım anlayışında olumlu bir dönüşümün işareti olarak görülebilir.
Arkadan çekişli ve roadster olarak da kullanılabilecek bu araç, şirketin hem iç hem de dış tasarımındaki geleceğe bir pencere açıyor. Kabin için Audi, "gereksiz çizgiler veya unsurlar olmadan, öze odaklanma" hedefliyor. Bu, tüm ürün gamına uygulanacak yeni bir "netliğe ulaşma" stratejisinin bir parçası. Yollara çıkacak konsept model, birkaç yıl içinde bu yeni yönü benimseyen ilk üretim modeli olacak.
Audi'nin lüks otomobil üreticisi imajını parlatmasının bir başka yolu da en uygun fiyatlı otomobilini elden çıkarması. VW Polo tabanlı A1 modeli, mevcut neslinin ömrü dolduktan sonra üretimi durdurulacak. Ayrıca, Q2 kompakt crossover modeli de piyasadan çekiliyor. Bu iki modelin kaldırılmasıyla A3, markanın en uygun fiyatlı modeli haline gelecek. Bununla birlikte, 2026 yılında yeni bir giriş seviyesi elektrikli araç piyasaya sürülecek.