Audi’den Şaşırtan Geri Dönüş: A3 e-tron, Retro A2 Tasarımıyla Karşımızda!

Audi’den Şaşırtan Geri Dönüş: A3 e-tron, Retro A2 Tasarımıyla Karşımızda!

Audi'nin merakla beklenen C segmenti elektrikli otomobili için heyecan verici gelişmeler yaşanıyor. Yeni modelin sadece elektrikli bir güç aktarma organına sahip bir A3 benzeri hatchback olmayacağı, ikonik Audi A2'nin tamamen elektrikli bir yeniden yorumu olacağı anlaşılıyor.

Üretim aşamasındaki A3 e-tron prototipinin ilk görüntüleri, Volkswagen ID.3 ve Cupra Born ile benzerlikler taşıyan bir silüeti ortaya koyuyor. Ancak daha yakından bakıldığında, yeni Audi EV'nin daha az dik, daha fütüristik bir tasarıma sahip olacağı görülüyor. 2000'lerin başında tanıtılan ultra hafif A2'ye göndermeler de dikkat çekiyor.

Prototip, A2'ye en bariz referans olarak kabin içi ileriye doğru konumlandırılmış silüetiyle öne çıkıyor. Dik açılı ön cam ve kısa kaput, aerodinamik performansı destekliyor. Bununla birlikte, ID.3'ten farklı olarak, Audi'nin tavan çizgisi daha alçak ve daha akıcı. Arka kısımda ise A2 ile doğrudan bir bağ kuran daha agresif bir eğim mevcut.

Yeni A3'ün, A2'nin iki parçalı cam tasarımına sahip bagaj kapağını da paylaşması bekleniyor. Bu tasarım, çok daha geniş bir açılım sağlayarak kullanışlılığı artıracak. Dairesel çamurluk davlumbazları ve bagaj kapağına entegre edilmiş küçük bir spoyler gibi diğer detaylar da A2 bağlantısını güçlendiriyor. Yeni modelin A2'den ilham alması o kadar belirgin ki, orijinal süpermini modelinden tam bir sınıf daha büyük olmasına rağmen 'A2 e-tron' ismini alıp almayacağı merak ediliyor.

Ön tasarımda ise, yeni A3'ün mevcut Audi modelleriyle daha fazla ortak noktası olması bekleniyor. İnce üst gündüz sürüş farları ve altlarına yerleştirilmiş daha küçük ana farlar bu stile örnek olarak gösterilebilir. Prototipte görülen Q4 tarzı ızgara ve stop lambaları ise gerçek model tanıtıldığında farklılık gösterebilir.

Bu model, mevcut Volkswagen ID.3 ve Cupra Born'un da yer aldığı MEB platformunun güncellenmiş bir versiyonu olan MEB+ üzerinde yükselecek. Audi, bu kompakt platformu Q4 e-tron modeliyle zaten kullanıyor. A3 e-tron'un boyut olarak bir alt segmentte yer alması, kullanıcılara mevcut içten yanmalı A3'e elektrikli bir alternatif sunacak.

Audi CEO'sunun daha önce yaptığı açıklamalara göre, bu elektrikli C segmenti otomobilin Ingolstadt'ta üretilmesi planlanıyor. Bu zaman çizelgesi göz önüne alındığında, aracın 2027'de gelecek yeni SSP mimarisi yerine, VW grubunun mevcut teknolojilerinden yararlanarak geliştirileceği öngörülüyor. Bu nedenle, yeni Audi modelinin aynı dönemde piyasaya sürülecek olan güncellenmiş ID.3 ile teknik yükseltmeleri paylaşması ve arkadan motorlu bir ünite ile zemine entegre edilmiş bir batarya paketine sahip olması bekleniyor. Mevcut ID.3'te sunulan 58kWh, 77kWh ve 79kWh batarya seçeneklerinin bir veya birkaçı yeni Audi modelinde de yer alabilir.

Audi'nin daha önceki planları, A1 süpermini ve Q2 küçük crossover modellerinin doğrudan haleflerini görmezden gelerek, mevcut A3 ailesinin dolaylı bir halefini yaratma yönündeydi. Bu durum, markaya Mercedes ve BMW gibi rakiplerine göre daha uygun fiyatlı bir giriş noktası sunabilir.

Audi CEO'su, gelecekteki ürün planlarını gözden geçirdiklerini ve Çin ile Amerika Birleşik Devletleri gibi kilit pazarlara odaklandıklarını belirtmişti. Bu gözden geçirmeler sonucunda bazı araçların ertelendiği veya önceliklendirildiği ifade edildi. Yeni giriş seviyesi modelin ise bu planlardan etkilenmediği ve 2026 sonu veya 2027'de piyasaya sürülmesinin beklendiği doğrulandı.

CEO, bu yeni giriş seviyesi modelin genellikle Volkswagen Golf ve A3 boyutlarında, hatta biraz daha küçük olabileceğini, ancak Audi'nin bu segmentte odaklanacağını belirtti. A1 ve Q2'nin doğrudan haleflerinin olmayacağını, ancak Q4'ün altında, C segmentinde yer alacak bu modelin markanın giriş seviyesi otomobili olacağını vurguladı.

Audi'nin, Amerika Birleşik Devletleri için özel olarak tasarlanmış, daha büyük SUV'lar gibi bazı modeller geliştirmesi de muhtemel görünüyor. Bu modellerin Amerikan pazarının gereksinimlerinden etkileneceği ve bu durumun ABD pazarındaki beklentileri artırdığı ifade edildi.